İlk derece mahkemesi tarafından; icra müdürlüğü tarafından 17/01/2021 tarihli karar ile borçlu şirkete ödeme emri gönderilerek tebliğ edildiği, gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, durdurulan takip ile ilgili işlem yapılamayacağından alacaklının borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine yönelik talebinin reddine karar verildiği, İİK'nın 66.maddesi gereğince müddeti içerisinde yapılan itirazın takibi durduracağını, itiraz üzerine duran takip ile ilgili, icra müdürlüğü tarafından dosyanın tekrar ele alınıp borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesi mümkün olmadığından icra müdürlüğünün alacaklının borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine yönelik talebini reddetmesi işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....
istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan borca itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür....
Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacı borçluların UYAP üzerinden alınan nüfus kayıtlarına göre, davacı borçlu T1 ve T2'in ödeme emri tebliğ edildiği tarih itibariyle henüz reşit olmadıkları, takip ehliyetlerinin bulunmadığı, bu nedenle adı geçen borçlulara çıkartılan ödeme emrinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı, küçüğü velisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, ödeme emrinin veliye tebliği zorunlu olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin davacılar yönünden kabulü ile davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 24/09/2018 tarihi olarak düzeltilmesine, mahkememizce davacının usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmiş olduğundan, davacı borçlunun itirazları doğrultusunda dosya borç ve faiz hesabı ile birlikte takibe konu senette tahrifat yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, denetime ve karar vermeye elverişli 09/08/2021 ve 08/10/2021 havale tarihli incelemesi sonucunda düzenlenen raporlar hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu...
Somut durumda davacı borçlunun emekli maaşı üzerine uygulanan haczin 28/04/2021 tarihinde ödeme emri tebliği üzerine aynı gün verdiği muvafakatname esas alınarak konulduğu ve söz konusu muvafakat tarihi itibarı ile takibin kesinleşmediği, ödeme emri tebliğ tarihi itibarı ile verilen muvafakatin geçerli olmadığı açıktır. Bu durumda 24/05/2021 tarihli muvafakat üzerine konulan bir haciz olmayıp haczin 28/04/2021 tarihli muvafakat beyanı üzerine 20/05/2021 tarihli talep ile 21/05/2021 tarihinde uygulandığı açık olmakla davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmekle beraber davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmadığından bu hususa işaret edilmekle yetinilmesi gerekmiş ve davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olan 25.11.2014 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile öğrenme tarihinden itibaren İİK'nun 168/5.fıkrası gereği 5 günlük yasal sürede yapılan zamanaşımı itirazının esasının incelenmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
No:2 A/1 Kocasinan/Kayseri adresine ödeme emri gönderildiğini, gönderilen ilk ödeme emrinin iade gelmesi ile alacaklı davalı vekili tarafından Ticaret Sicil Gazetesinin dosyaya sunularak T.K 35'e göre tebliğ talebinde bulunulduğunu ve aynı adrese T.K 35'e göre ödeme emri tebligatı gönderildiğini, ancak ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun olarak gönderilmediğini, müvekkili şirketin Elektronik Tebligat adresinin bulunduğunu, müvekkili şirketin Elektronik tebligat adresi bulunduğundan ödeme emrinin bu yolla gönderilmesinin zorunlu olduğunu, normal yollarla ödeme emrinin gönderilmiş olmasının tebligatı usulsüz kıldığını, müvekkili şirketin aleyhinde yapılan takibe 15.11.2021 tarihinde muttali olduğunu, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/42675 Esas sayılı dosyasına durumun izah edilerek borca ve tüm ferilere itiraz edildiğini, bu nedenlerle şikayetlerinin kabulüne, tensiple icra takibinin teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek yargılama sonuna kadar durdurulmasına, hükümle...
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, borca itirazlarını bildirerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir. İ.İ.K.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 30.05.2012 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, alacaklının talebi ile aynı adrese yeniden ödeme emri çıkarıldığı ve anılan ödeme emrinin borçluya 14.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ettiği, mahkemece, borca itirazın süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borca itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Aynı yasanın 19/3. maddesine göre ise sürenin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, süre tatili takibeden günde biter....
Diğer taraftan Mahkemece davacının kendisine gönderilen ödeme emri ekinde senet onaylı suretinin bulunmadığına yönelik şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesini zorunlu kılan yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bu nedenle, şikayet üzerine icra mahkemesince verilen ödeme emrinin iptali kararının ardından borçluya yeni ödeme emri gönderilebilir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz ve şikayet hakkı yeniden doğar. Bu nedenle davacının sair faize ve borca itiraz ve şikayetlerinin görülmesinde hukuki yarar kalmamış olup Mahkemece bu aşamada sair itirazların değerlendirilmesine yer olmadığına ilişkin kararı da yerindedir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacıT2’ın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...