Somut olayda; Senet üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı ancak takibin tarafları arasında imzalanan 19.12.2014 tarihli, imzaları ikrar edilen ve senede açık atıf yapan tutanaktan, senedin teminat olarak verildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre senet üzerinden anlaşılmayıp ayrı bir sözleşmeye dayalı teminat iddiaları borca itiraz kapsamında olup İİK’nin 170/a maddesi kapsamında değerlendirilemez. Dolayısıyla borcun kısmen ödendiğinin ikrar edildiği gerekçesine dayalı olarak 170/a-son maddesine dayanılarak ödeme ikrarı sebebiyle kambiyo vasfının tartışılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki borçlunun ödeme iddiaları takibe konu bonoya yönelik olmayıp sözleşmede kararlaştırılan kredi borcuna yöneliktir....
İcra mahkemesine yapılan başvuru, bu hali ile, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup, aynı Kanun'un 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın incelenmesi yöntemini düzenleyen İİK'nun 169/a maddesi uyarınca ise; ''İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.'' Öte yandan takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir. (HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E, 2013/312 K. sayılı ve yine HGK'nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları)....
Sayılı kararın beraber incelendiğinde, ihtarnamenin, icra takibine dayanak haline getirilen senedin teminat senedi olduğunu kanıtlar nitelikte yazılı bir delil olduğunu beyanla ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı davalı senet lehtarı tarafından borçlu davacı senet keşidecisi hakkında 03/07/2021 keşide 14/07/2021 vade tarihli 28.522,80- TL bedelli bonoya dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafından süresinde senedin teminat senedi olduğu iddiası ile borca itiraz ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı tarafından sadece teminat senedi olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür. 6102 Sayılı TTK.'...
TTK'nın 702. maddesinin 2. fıkrası gereğince aval veren, sadece kambiyo senedindeki zorunlu şekil eksikliğini ileri sürebilir (20/04/2018 tarihli ve 2017/4 E., 2018/5 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/10/2020 tarihli ve 2017/12- 268 E., 2020/729 K. sayılı kararında da değinilmiştir. Somut olayda, takip dayanağı bononun ön veya arka yüzünde teminat kaydı bulunmamaktadır. Eğer senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğinde olup, teminat ilişkisi, sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilmekte olup, kural olarak, teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gibi teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu da böyle bir iddiada bulunamaz....
nun 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararları) dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı bir belge ile ispatlanması zorunludur. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK'nun 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (HGK'nun 06/03/2013 tarih ve 2012/12- 768 E., 2013/312 K. ve 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararları). Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğinde olup bu halde teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. İİK.'nın 169/a-1 maddesi "icra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafın en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/405 KARAR NO : 2021/619 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 24/09/2019 NUMARASI : 2019/121 ESAS 2019/492 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ödeme emrinin 23/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde itiraz ettiğini, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, senedin arkasında "Cari alımlarımıza istinaden teminat olarak verilmiştir" şeklinde ibare olduğunu, senet arkasındaki şerhlerden dolayı senet şarta bağlı olamayacağından kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, her iki tarafın kaşe ve imzası bulunan sözleşmede cari...
Somut olayda; takibe konu bononun lehdarı alacaklı faktorig şirketi ile senedi düzenleyen davacı arasındaki faktoring sözleşmesinin 5. maddesinde faktoring şirketinin müşterisinden teminat niteliğinde kıymetli evrak alabileceği düzenlenmiş ise de, bu sözleşmede takip dayanağı bonoya vade, tanzim ve miktar itibariyle açıkça bir atıf bulunmamaktadır. Davalının cevap dilekçesinde ve davacıya gönderdiği ihtarnamede takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna dair bir kabul beyanı da bulunmamaktadır. Bu durumda takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu kanıtlanamamıştır. Ancak, alacaklı faktoring şirketi bononun teminat olarak alınmadığını ileri sürdüğüne göre 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. uyarınca takip dayanağı bono yönünden yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerekmektedir....
Sözleşme şartları gerçekleştiğinde borçluya iade edilecektir'' kaydı nedeni ile senedin teminat olarak verildiğinin ikrar edilmesi nedeni ile istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir. 6762 sayılı TTK'nun 688/2. maddesi ve 6102 sayılı TTK'nun 776. maddeleri uyarınca bononun, kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu taşıması zorunludur. Bu niteliği haiz olmayan bono, kambiyo senedi vasfında kabul edilemez. Takibe dayanak yapılan senetlerinin teminat senedi olması, senetteki borç kaydının kayıtsız şartsız olmadığı anlamına gelir. Senedin teminat senedi olduğu iddiası İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi kapsamında borca itirazdır. Aynı Kanunun 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir. Somut olayda; borçlunun teminat iddiası mahkemece kabul edildiğinden İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a-5....
Şeklindeki düzenleme nazara alındığında, davacının dava dilekçesinde takibe konu senedin bir kısmını banka havalesiyle kalan kısmını da elden ödediği yönündeki kabulü sonrası borcun İİK'nun 170/a-3 maddesi gereğince kabul edildiği, bu haliyle kambiyo vasfı şikayetinin dinlenemeyeceği anlaşıldığı, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz deneceği, ödeme itirazı, sıfat itirazı, senedin teminat senedi olduğu itirazı vs. borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayandığı, dava dilekçesi incelendiğinde dava, İİK 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine ilişkin takipte borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının...
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin sebebine ilişkin vakıaları ve senedin teminat senedi olduğu iddiasını kabul etmediklerini, bu iddianın davacı yanın ortaya attığı ve borçtan kurtulmaya yönelik soyut bir iddia olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için ya senet üzerinde neden teminat verildiğini ya da ayrı bir belge ile söz konusu senedin teminat senedi olduğunun belirlenmesinin gerektiğinin vurgulandığını, davacı tarafın itirazının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, borca itirazın reddine, koşullar oluşmadığından davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....