Bu durumda, mahkemece, borca itirazın İİK'nun 169/a-1. maddesindeki belgeler ile kanıtlanamaması sebebiyle istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, borçlunun başvurusu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olup, aynı maddenin 5. fıkrası gereğince itirazın kabulü halinde takibin durdurulması yerine takibin iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, takip dayanağı senetlerin sözleşme nedeniyle verildiğine yönelik başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece borca itirazın kabulü ile İİK'nun 169/a maddesi gereğince takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın Dairemizce düzeltilerek onanması yerine, maddi hataya dayalı olarak bu husus düzeltilmeden onandığı ve Dairemizin 19.02.2015 tarih ve 2014/26214 Esas ve 2015/3199 Karar sayılı bozma ilamında takibin iptali yönünde bir saptama da yapılmadığı anlaşılmakla, bu durum borçlu lehine usuli kazanılmış hak da oluşturmayacağından, alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir....
Davalı, hakkında yapılan Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2009/10621 sayılı takip dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bunun üzerine alacaklı temyize konu edilen Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2010/284 E.sayılı davayı açmış davalı bu davada da yetki itirazını tekrarlamıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun biçimde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada usulüne uygun yapılmış geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir. Bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin bulunduğundan sözedilemez....
İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; takibin öncelikle TC kimlik numaralı T1 aleyhine başlatıldığı, bu kişinin vekili aracılığıyla itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde borçlunun müvekkili ile aynı isimli Uzman İş Eğitim ... Ltd. Şti yetkilisi olduğunu belirttiği, bunun üzerine alacaklı vekilinin talebiyle davacının borçlu olarak dosyaya eklendiği ve ödeme emrinin gönderildiği, davacının da vekili aracılığıyla borca, faize ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine alacaklı vekilince itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptali davasının İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/1061 E. sayılı dosyası ile görüldüğü ve 2020/280 K. sayılı ilamı ile karar verildiği, ilamda kimlik numaralı huzurdaki davanın davacısı ve dava dışı Uzman İş Eğitim Sağlık ... Ltd. Şti'nin itirazı hakkında itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği, dar yetkili icra mahkemesinin, İstanbul 14....
İcra Dairesi'nin 2010/61 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinden ve itirazdan önce iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacının ödeme emrine yapılmış bir itiraz yokken itirazın iptali davası açamayacağını, ayrıca davalının iddia edildiği gibi fazla para almadığını, faiz miktarını da kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkisiz icra dairesinde yürütülen icra takibinde ayrıca borca itiraz edilmesinin yetkili icra dairesinde borca itiraz hakkını kaldırmayacağı ve alacaklının bu itiraza dayanarak yetkili icra dairesinde takibe devam ettikten sonra itirazın iptali davası açabilmesi için borçluya öncelikle ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve borçlunun borca itiraz etmesi gerektiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/228 ESAS 2021/313 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 3....
Esas sayılı dosya ile yapılan icra takibine; "...müvekkilim aleyhine yapılmış olan takip ile ilgili borca açıkça itiraz ediyoruz. Müvekkilimin alacaklı olduğunu iddia eden şahsa böyle bir borcu bulunmamaktadır. Alacaklının takibe konu borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ediyorum." şeklinde borca itiraz ettiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "1-Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 17.335,36 TL asıl alacak + 1.480,36 TL gecikme faizi + 33,07 TL KDV olmak üzere toplam 18.848,79 TL üzerinden kısmen iptaline ve bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 17.335,36 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde ki talep doğrultusunda gecikme faizi ve KDV işletilerek takibin devamına, 2-Alacak belirli olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine," karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/657 KARAR NO : 2022/247 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/11/2021 KARAR TARİHİ : 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine, müvekkili kuruma bulunan borç nedeniyle ... İcra Müdürlüğünün ... ... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, borca konu ... numaralı aboneliğin ... tarihinde davalı adına tescil edildiğini, davalının takip borcunu ödemekle yükümlü olduğunu, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20' den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
E. sayılı dosyası ile 3688,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borca, faiz ve takibe itiraz ettiğini dilekçesi ile belirttiğini ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlu iş bu itiraz dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiğini, İcra takibine konu borç, faiz ve ferileri Sözleşmeden kaynaklanmakta olduğunu, davalı taraf söz konusu kredi kullanıldığını ve borcunu ödemediğini, davalı/borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazı haksız ve dayanaksız olup iptali gerekmekte olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşme ile belirlenen ve kredi hakkında uygulanan faiz oranı yasal olduğunu ve bu takipte de yasal olan faiz talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve...
Kemal Girmen'in 08/03/2010 tarihli borca kısmi itiraz dilekçesi gereği borçlu hakkındaki takip 08/03/2010 tarihli yazımızla şimdilik kaydıyla takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de borçlu vekilinin borca kısmi itirazı yasal süresinde olmadığı görülmekle, borçlu vekilinin 08/03/2010 tarihli itirazının reddi ile borçlu hakkındaki takibin devamına” karar verilmiştir. İcra müdürlüğünce 09/03/2010 tarihli reddiyat makbuzu ile davalı işveren tarafından yatırılan miktar (toplam 43.376,89 TL) yasal kesintiler yapılarak davacı işçi vekiline teslim edilmiştir. 19/03/2010 tarihinde davalı işveren vekilince ihtirazi kayıtla yatırılan 7.038,77 TL'lik kısım yönünden itirazın devamı ile bu tutar için takibin durdurulması, bakiye borç için yapılan itirazdan vazgeçildiği bildirilmiştir....