Maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Zaman aşımı şikayetinin kabulüne, İİK 71 ve 33/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle davacı borçlu için icranın geri bırakılmasına," karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2009/2015 Esas sayılı dosyasından takibin 02/02/2009 tarihinde başlatıldığını, dosya açıldıktan sonra yaklaşık 12 yıl boyunca zaman aşımını kesen bir icra işlemi yapılmadığını, davalı tarafın icra dosyasını yenilediğini, dosyanın yenilenmesinin borçlu için ayrı bir icra dosyası açıldığı ve bu dosyanın kesinleşmesi gerektiğini, bunun için yeniden bir itiraz süresi verilmesi anlamına gelmeyeceğinden aynı dosyanın yenilenmeden önce zaman aşımına uğramış olan bir alacak ve icra takibi olduğundan zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı verilmesi gerekirken takip dosyasının kesinleşmeden önceki dönemde zaman aşımına uğramış olduğu gerekçesiyle takibin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, davanın kabulüne ve zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası takipsizlik nedeniyle düştüğünü, hakeza davacı taraf dava dilekçesinde zaman aşımına dayanarak takipsizlik nedeniyle borcun olmadığını iddia ettiğini, bu ise borcu ikrar mahiyetinde iken borcun olmadığı iddiasının mantığa aykırı olduğunu, şöyle ki zaman aşımı bir itiraz değil, def'i olduğunu, hesaplarını incelediğimde davacı tarafın halen borcunu ödemediği ve şahsını halen mağdur ettiğinin ortada olduğunu, hakeza borcunu ödediğine yönelik hiçbir delil ortaya koyamadığını, eğer amacı dosyayı kapatmak ise halihazırda icra mahkemesinde yukarıda da bahsedilen davasının derdest olduğunu, böylelikle menfi tespit davası açılmasında hukuki hiç bir yarar olmadığını, üstüne üstlük takipten düşmüş takibi olmayan bir dosyaya dayanarak zaman aşımı def'i iddiasıyla % 20 kötü niyet tazminatı istenmesi 2009 yılında yapılan takibin kötü niyet barındırmaması nedeniyle son derece hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20'den aşağı olmamak...
Somut olayda ödeme emrinin şikayetçi borçlulara 01.04.2009 (Süleyman), 11.11.2010 (Nevzat) tarihinde tebliğ edildiği, İİK'nın 168. maddesinde öngörülen yasal sürede itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiği, borçluların ise 13.03.2021 tarihinde İcra Mahkemesine başvurarak zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettikleri, Bölge Adliye Mahkemesince 15/09/2018- 07/09/2019 tarihleri arası ile sınırlı olmak üzere inceleme yapıldığı, takibin kesinleşmesinden itibaren şikayet tarihine kadar geçen süreler yönünden inceleme yapılmadan sonuca gidildiği görülmüş ise de icra dosyasının incelenmesinde alacaklı vekilin 09.03.2019 tarihinde haciz talep ettiği bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen tarih aralığında zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2021/363 ESAS 2021/834 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu bononun zamanaşımına uğradığını ayrıca müvekkilinin bonoda lehda görünen Seydi UĞURLU'yu hiç tanımadığını, lehdar ile hiçbir ticari alışverisinin de olmadığını, muhtemelen alacaklı hanesinin boş bırakılarak düzenlenen senedin sonradan doldurulduğunu, zamanaşımı nedeniyle borca itirazın kabulüyle, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle alacaklı aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Davacılardan Nuri Demiraslan yönünden icranın geri bırakılması kararı verilmesi aşağıda açıklanan sebeple isabetli olmuş ise de, icranın geri bırakılması kararı verilmesi işlemiş faiz miktarına yönelik itirazın incelenmesine engel olmaz. Nuri Demiraslan'a gönderilen ödeme emrinin 21/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın yasal 5 günlük süre sona erdikten sonraki bir tarih olan 05/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....
CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçi borçlu hakkında 08.12.2014 tarihi itibariyle maaş haczinin uygulandığını, bu tarihten itibaren 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığını, her ay tahsilatın devam ettiğini, şikayetçi tarafından yapılan borca itiraz yargılamasında mahkemece takibin durdurulmasına karar verildiğinden yargılama süresince dosyada işlem yapılamadığını, talepleri üzerine 25.12.2014 ve 10.01.2017 tarihlerinde borçlu hakkında malvarlığı sorgulama işlemleri yapıldığını, takibin zaman aşımına uğramadığını savunarak şikayetin reddini talep etmiştir. III....
İcra Dairesinin 2009/13523 esas sayılı dosyası takipsizlik nedeniyle düştüğünü, hakeza davacı taraf dava dilekçesinde zaman aşımına dayanarak takipsizlik nedeniyle borcun olmadığını iddia ettiğini, bu ise borcu ikrar mahiyetinde iken borcun olmadığı iddiasının mantığa aykırı olduğunu, şöyle ki zaman aşımı bir itiraz değil, def'i olduğunu, hesaplarını incelediğimde davacı tarafın halen borcunu ödemediği ve şahsımı halen mağdur ettiğinin ortada olduğunu, hakeza borcunu ödediğine yönelik hiçbir delil ortaya koyamadığını, eğer amacı dosyayı kapatmak ise halihazırda icra mahkemesinde yukarıda da bahsedilen davasının derdest olduğunu, böylelikle menfi tespit davası açılmasında hukuki hiç bir yarar olmadığını, üstüne üstlük takipten düşmüş takibi olmayan bir dosyaya dayanarak zaman aşımı def'i iddiasıyla % 20 kötü niyet tazminatı istenmesi 2009 yılında yapılan takibin kötü niyet barındırmaması nedeniyle son derece hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20'den aşağı olmamak...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin bahse konu alacağın zaman aşımına uğradığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına hükmettiğini, ancak somut olayda zaman aşımının olmadığını, müvekkilin alacağı genel zaman aşımına tabi bir alacak ve bahse konu takibin de ilamsız takip olduğunu, dolayısıyla zaman aşımı süresi yönünden de 10 yıllık süreye tabi olduğunu, müvekkilin 2012 yılında borcunu tahsil amacıyla takibe giriştiğini, bu tarihten 2017 yılına kadar da bilfiil takibine devam ettiğini, bu süreçte dosyada farklı zamanlarda uygulanan hacizler sonucunda tahsilatın da gerçekleştiğini, bu süreçten sonra da 2021 yılında taraflarınca dosyaya vekalet sunulduğunu, yapılan takip işlemleri sonucunda zaman aşımının kesildiği (durduğu) ve yekün hesaplama yapıldığında (10 yıllık) zaman aşımı süresinin dolmadığı ve icranın devam etmesi gerektiğinin açık olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının bozularak müvekkil aleyhine açılmış olunan davanın...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2021/602 ESAS, 2022/355 KARAR DAVA KONUSU : Zaman aşımı Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zaman aşımı iddiasında bulunarak, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini talep etmiştir. İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, itirazın kabulü ile davacı borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İzmir 25.İcra Müdürlüğünün 2014/10809 ve 2014/10810 esas sayılı dosyalarından İİK.nun 94....