Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı bu borca ve uygulanan faize soyut beyanlarla haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etliğini, Davacı tarafından davalı tarafa fatura konusu----faturaların karşı tarafa gönderildiğini, davalı----- kabul ederek ticari defterlerine işlediği, -----yararlandığını,----- --- düştüğünü,iş bu husus tahkikat safhasında bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme neticesinde de açıkça görüleceğini, davalı itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu,icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini,bu nedenle borçlunun itirazının iptali (asıl alacak ve faize itirazın iplaline) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedimesi gerektiğinin, borçlunun borca vc faize ilişkin itirazının iptaline, takibin İstanbul Anadolu --- Esas sayılı dosyası takip dosyasından devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar lazmînatına hükmedilmesine,yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili banka ile davalıların murisi arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi akdedildiğini, kredi kartı harcamalarından kaynaklanan borcun ödenmediğini ve dava dışı kart borçlusu ...’ın vefatı üzerine davalılar (mirasçıları) aleyhine girişilen takibe itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin murisine ait terekenin borca batık olduğunu ve müvekkillerinin borçtan dolayı sorumlu bulunmadıklarını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      İcra Müdürünün mirasın reddi kararını görmeden önce takip hukuku kurallarına göre yaptığı işlemleri, kendiliğinden kaldırma yetkisi bulunmamakta ise de bu işlemleri iptali şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinden istenebilir. İcra Mahkemesi takipten önce alınan mirasın reddi kararının taşıdığı hüküm ve bu hükümlerin sonuçlarını (TMK 611.) şikâyetin konusu olması nedeniyle değerlendirebilecektir. Mirasın reddi kararına dayanan takibin iptali talebinin borçlu sıfatına itiraz olarak nitelendirilip borca itiraz müessesesi kapsamında değerlendirilmesi başvurunun borca itiraz süreleri ile sınırlandırılması takip hukukunun bütünlüğü ile uyum sağlamaz. İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilamlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır....

        nin davalı şirket çalışanı olduğu, davalı yanca faturalara yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş, mahkemece icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazlar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece, öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

          -TL.ye itirazının olmadığı, fazlaya ilişkin istem nediniyle itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların itiraz etmedikleri 90.958.-TL.lik borçtan dolayı davacının dava açmakla hukuki menfaati bulunmadığından talebin reddine, davalıların toplam 15.678.-TL.ye yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların % 40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından yapılan icra takibi üzerine davalılar vekilinin 26.3.2007 tarihli itiraz dilekçesiyle, borcun tamamına itiraz edilerek icra takibi durdurulmuştur. Buna rağmen mahkemece söz konusu dilekçede borcun bir kısmına itiraz edildiğinin kabulü suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 17.6.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilin borca faize ve tüm ferilerine itirazı ile takibin durduğunu, davacı tarafın Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını, daha sonra aynı davalı tarafın aynı faturanın bedelinin tahsili için Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, ancak söz konusu Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı icra takibi müvekkil borçlu tarafın, alacaklının aynı faturaya yani aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu itirazı, yani derdestlik itirazı ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Tokat 3. İcra Dairesinin 2019/16084 sayılı dosyası ile takibe konulan ve itiraz ile duran, daha sonra yine Tokat 3....

            Mahkemece, davalının sadece yetki yönünden takibe itiraz ettiği, itirazındaki diğer hususun harca ilişkin olup, itiraz niteliğinde sayılamayacağı, müstakilen yetki itirazının İcra Tetkik Merciinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK’ nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan icra takibinde borçlu tarafından hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Alacaklı vekili itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla süresi içinde işbu itirazın iptali davasını açmıştır. İtirazının iptali davalarında hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinin belirlenmesi halinde İİK’ nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir....

              İcra Müdürlüğünün ....sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline, takibin devamına , davalının taşınır ve taşınmaz mallarından borca yetecek olan kısmına ihtiyaten haczine , %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre olduğundan öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğu , müvekkilinin basiretli bir tacir olarak HGS-OGS bakiyelerini zamanında ödemiş olduğundan doğru plaka tespit edilmesi gerektiğini, cezanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara ......

                Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibine başlattıklarını, davalı borçluların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin dayanağı kredi borcunun ... İnş. Tic. Ve San. Ltd. Şti.'nin müvekkili bankadan kullanmış olduğu takip talebinde ayrıntılı dökümü yapılan kredilerden kaynaklanmandığını, ödenmeyen kredilerin tasfiyesi için asıl borçlu ve kefiller hakkında icra takibi yapma haklarına istinaden davalılar hakkında icra takibi başlattıklarını, davalıların itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyanla Kayseri ... İcra Dairesi'nin ......

                  Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından mükerrer takip şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunulduğu, ayrıca sözleşme gereğince davacının borçlu bulunmadığının ileri sürüldüğü, bu itirazların niteliği itibariyle borca itiraz mahiyetinde olduğu, takibin ilamsız takip olduğu göz önüne alındığında, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK 62/1 maddesi gereğince borca itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerekip, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz....

                  UYAP Entegrasyonu