Alacaklının talebi üzerine, mirasçının ek takip talebi ile takibe dahil edilerek hakkında ödeme emri çıkarılması durumunda, şikayetçinin TMK'nun 625. maddesine dayalı şikayetlerini ileri sürmesi her zaman mümkündür. Mahkemece, mirasçılara gönderilen muhtıra, ödeme emri ve ödeme emri tebliğ işlemini iptaline karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi hukuka aykırı olmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....
Davacının kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde borçlu ve rehin maliki 3.kişiye ödeme emri tebliğ etmiş ve hem borçlu hem de rehinli taşınmazın maliki icra takibine itirazda bulunmuştur. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu ve rehinli taşınmaz maliki mecburi dava arkadaşı olup, her ikisi de itiraz etmiş bulunduğundan, ikisi hakkında da itirazın kaldırılabilmesi için dava açılması zorunludur. Somut olayda davacı ödeme emrine itiraz eden ipotek maliki davalı ... hakkında itirazın iptali davası açmış ise de yine takibe itiraz eden asıl borçlu...hakkında herhangi bir dava açılmamıştır. Bu durum bir dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip uyarınca müvekkiline örnek no 8 ödeme emri ve örnek no 44 icra emri şeklinde ödeme emri ve icra emri tebliğ edildiğini, takibin şekli uyarınca icra emri gönderilemeyeceğini, zira ilamlı takip yapılmasına ilişkin koşulların mevcut olmadığını, öte yandan takibin yetkisiz icra dairesi nezdinde başlatıldığını, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek müvekkili hakkında başlatılan takibin ve icra emrinin iptaline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü kanun yararına bozma talepli dilekçesinde; yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini; ancak yetkili icra dairesinde yeniden ödeme emri gönderilmediği halde Mahkemece itirazın iptali davasının görülerek davanın kabulüne karar verildiğini, ödeme emri borçluya tebliğ edilip borçlu tarafça itiraz edilmedikçe itirazın iptalinin istenemeyeceğini ileri sürülerek kararın kanun yararına temyizen incelenmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, itirazın iptali davasında, ödeme emrine itirazın olup olmadığına ilişkindir. 2....
İcra Dairesi'nin 2014/4969 Esas sayılı dosyasında ilâmsız takiplerde ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya gönderilmiş, 18.08.2014 günü tebliğ işlemi gerçekleşmiştir. Bundan sonra davalı borçlu vekilince 19.08.2014 tarihinde takibe ve borca itirazda bulunulmuştur. Bu itiraz üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve icra-inkâr giderimi istenmiştir. Yapılan yargılama sonucunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliğine rağmen borçlunun borca itiraz etmediği, bu durumda yetkili icra dairesinin gönderdiği ödeme emrine yapılmış bir itiraz olmadığından davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan gerekçe yerinde görülmemiştir. Şöyle ki, yetkili Bodrum İcra Dairesi'nce borçluya ödeme emri gönderilmiş, 18.08.2014 günü tebliğ edilmiş ve yasal süresi içerisinde 19.08.2014 günü itiraz yapılmıştır....
Mahkemece iade edilmeyen çeklerin gayrinakit alacak olarak İİK’nun 193. maddesi gereğince iflastan sonra takibe konulamayacağı ve renhin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 149/b maddesinde "149.maddede yazılı haller dışındaki (ipoteğin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği haller dışında) muaccel alacaklar için icra müdürü, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi 3. şahsa ödeme emri gönderir." İİK'nun 150.maddesinde "Borçlu ve 3. şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabilirler" İİK'nun 150/a maddesinde "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar hükümler uygulanır." şeklinde düzenleme getirilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiği, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyanla, haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; itirazın iptali davasının, 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmaması nedeni ile reddinin gerektiği, dava konusu tutanak ile ilgili tahakkuk edilen kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk ile ilgili, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/939 Esas sayılı dosya ile açtıkları menfi tespit dava dosyasının yetkisizlikle İstanbul 7....
Dairesi'nin 08/06/2017 tarih ve 2017/973 E. 2017/1060 K. sayılı kararı ile takibin mirasçılar hakkında 20.04.2015 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 29.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04.05.2015 tarihinde mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması nedeniyle, borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile borçluların istinaf talebinin HMK'nun 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile....... Mahkemesi'nin 2016/1188 Esas-2017/29 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve ...... dosyası ile yapılan icra takibin davacı borçlular yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin kambiyo senetlerine özgü takibe, borca ve imzaya itiraz ederek 12.11.2010 tarihinde icra hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu 06.05.2010 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin kambiyo takibi olması sebebi ile itirazın reddine karar verildiği, buna göre davanın 5 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmektedir....