WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1077- 1482 E.K.sayılı 07/01/2020 kesinleşme tarihli ilamı ile kayıtsız ve şartsız reddedildiği, Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddia, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde borca itiraz olarak nitelendirilir. Takibin kesinleşmesinden önce mirasın reddi gerçekleştiğinden davacının borca itirazının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olduğundan, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiş olması sebebi ile Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi yerindedir....

GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....

TL'nın tahsili amacıyla ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesinin ..... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, icra dairesince yetkiye ve borca itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin ..... tarihli dilekçe ile dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve gönderilen takip dosyasının Diyarbakır İcra Dairesinin ..... esasını aldığı, Diyarbakır İcra Dairesince ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesine yazılan yazıda; muhabere yoluyla gelen takip talebi ve gereği dosyanın açıldığı, masraf yatırılıp taleple bildirilmesi halinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edileceğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra Diyarbakır İcra Dairesince ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğe çıkartıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmaktadır....

    İTİRAZ SÜRESİİTİRAZIN İPTALİ DAVASIÖDEME EMRİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 62 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 66 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde 3.725,66 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptaline takibin devamına %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, davalının satın aldığı akaryakıt bedelini ödemediği ileri sürülerek 3.725,66 TL için yapılan takibe vaki haksız itirazın iptali istenilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemece, takibin CMS adlı şirkete yapıldığı davanın ise CSM şirketine yöneltildiği, usulune uygun takip bulunmadığından bahisle red kararı verildiğini, yargılama sırasında 7036 sayılı iş mahkemeleri kanununun yürürlüğe girdiğini davanın görevsiz mahkemede görüldüğünü ayrıca takip dosyasında davalının adının CMS olarak gösterilse bile davalıya usulen tebligat yapıldığını ve şirketin borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, ödeme emri tebliğ edilmeden dahi borca itiraz söz konusu olmakla kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İİk 'nın 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebidir. Takibin temelini,davalıya ait ZEDEN gemisinde personel olarak çalışan davacının ücret ve tazminat alacakları talebi oluşturmakta olup,ayrıca gemi üzerinde kanuni rehin hakkı (gemi alacaklısı hakkı) tanınması talep edilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemece, takibin CMS adlı şirkete yapıldığı davanın ise CSM şirketine yöneltildiği, usulune uygun takip bulunmadığından bahisle red kararı verildiğini, yargılama sırasında 7036 sayılı iş mahkemeleri kanununun yürürlüğe girdiğini davanın görevsiz mahkemede görüldüğünü ayrıca takip dosyasında davalının adının CMS olarak gösterilse bile davalıya usulen tebligat yapıldığını ve şirketin borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, ödeme emri tebliğ edilmeden dahi borca itiraz söz konusu olmakla kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İİk 'nın 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebidir. Takibin temelini,davalıya ait ZEDEN gemisinde personel olarak çalışan davacının ücret ve tazminat alacakları talebi oluşturmakta olup,ayrıca gemi üzerinde kanuni rehin hakkı (gemi alacaklısı hakkı) tanınması talep edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine İstanbul 12. İcra müdürlüğünün 2021/13078 Esas sayılı dosyasında kira alacağından dolayı takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme iddiasında bulunduğu, borca itiraz ettiği, ayrıca takibin mükerrer olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle icra hukuk mahkemesine başvurduğu görülmüş olup davacı tarafın iddia ettiği hususlar borca itiraz niteliğinde olup, takibin konusu itibarı ile ilamsız takipte her türlü itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra hukuk mahkemesine yapılan itirazın herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın takibe konu bono örneğinin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği ve bononun teminat amacıyla verildiğini söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, davacılara çıkartılan ödeme emri tebligat parçaları üzerinde ödeme emri ve eklentilerinin bulunduğunun yazılı olduğu, aksinin davacılar tarafından ispat edilemediği, ayrıca takip dayanağı senedin teminat amaçlı verildiği ileri sürülmüş ise de ; senedin teminat senedi olduğunun, anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu iddialarının ve sair borca itiraz nedenlerinin İİK'nın169/a maddesi uyarınca ispat edilmesi gerektiği, borçlunun İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerden biri ile iddiasını ispat edemediği, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin menfi tespit davasının konusu olup dar yetkili icra mahkemesince dikkate alınamayacağından...

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; İİK'nın 62/1 maddesinde "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur" hükmü düzenlenmiş olup, alacaklı tarafından şikayete konu 07/11/2022 tarihli icra müdürlüğü kararında da belirtildiği üzere davalı borçlulara ödeme emrinden başka bir tebligatın yapılmadığı ve davalı borçluların ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne itirazda bulundukları görülmekle bunun borca itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği ve takibin durdurulmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından alacaklı tarafın takibin durdurulmasına yönelik müdürlük işlemini şikayetinin reddinin dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve Esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin...

      Diğer taraftan, borçlunun mirasın reddi nedeniyle takibin iptali yönündeki başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur....

      UYAP Entegrasyonu