WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

S/2 eksiklik olduğu, vaktinde tanı konulup tedaviye başlanması halinde kişinin kurtulma ihtimalinin yüksek olduğu"’na ilişkin bilimsel görüşü dikkate alınarak, sanığın eyleminin TCK’nın 257/2 maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 15/06/2021 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması halinde bu davanın başlamış olan icra takibini sürüncemede bırakmak için açıldığı halde kuvvetli bir karine olduğunu, davacı tarafın borçtan kurtulma gayesiyle menfi tespit davası açtığını ve işbu davada yerel mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verilerek davacı şirket adına takibin durdurulması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin alacağının tahsilinini geciktirmek amaçlı kötü niyetli hareket ettiğini beyan ederek davacı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

    Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması halinde bu davanın başlamış olan icra takibini sürüncemede bırakmak için açıldığı halde kuvvetli bir karine olduğunu, davacı tarafın borçtan kurtulma gayesiyle menfi tespit davası açtığını ve işbu davada yerel mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verilerek davacı şirket adına takibin durdurulması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin alacağının tahsilinini geciktirmek amaçlı kötü niyetli hareket ettiğini beyan ederek davacı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 21/06/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; Aralarında organik bağ bulunan davalı şirketlerin, müvekkili şirketle bir taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirketin tüm edimleri yerine getirmesine rağmen bakiye 78.420 USD alacağının ödenmediğini, bu alacağın tahsil edilmesine yönelik süreçte davalı şirketlerin sürekli kötü niyetli davranıp hiçbir olumlu adım atmadıklarını, Davalı şirketlerin alacağı sürüncemede bırakıp adeta yılgınlık politikası gütmesinin alacağın tahsil edilemeyeceğini gösterir nitelikte olduğunu, davalı şirketlerin kötüniyetli tavırlarının müvekkilin alacağını tehlikeye düşürmekte ve davalıların malvarlıklarını devrederek borçtan geçici de olsa kurtulma gibi bir düşünceyle muvazaalı birtakım işlemler, satışlar yapma tehlikesini arttırdığını, bu kadar sebebe rağmen ihtiyati haciz taleplerinin reddedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, Sonuç itibariyle; Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/...

      İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803)....

      Hukuk Dairesi'nin 17.02.2009 gün 2008/3982 Esas , 2009/804 Karar sayılı bozma ilamında davacının olumlu tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığının gözetilmesi ve davacının istemine göre, davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi halinde gerekli harcın ikmal edilerek davaya bu şekilde devam edilip hüküm kurulması vurgulanmıştır. Davacı vekili bozma ilamından sonra 14.12.2009 tarihli dilekçesiyle davanın menfi tespit davası olduğu ve taleplerinin davalıya borçlu olunmadığının tespiti olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda, mahkemece davacının bu talebi doğrultusunda davanın menfi tespit davası şeklinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde olumlu tespit davası olarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

        Kurtulma ve diğerleri aleyhine 03/06/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... ve duruşmasız olarak incelenmesi de davalı ... Kurtulma vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 29/11/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan asil ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler, diğer davalı ... adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

          Kurtulma ve diğerleri aleyhine 12/03/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... ile duruşmasız olarak incelenmesi de davalı ... Kurtulma taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 29/11/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan asil ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

            , nitekim, yukarıda da ifade edildiği üzere, takipsizlik verilmesine rağmen yeniden aynı iddialarla suç duyurusunda bulunduğunu belirttiğini, davacı iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, salt borçtan kurtulma iddiasında olan kötüniyetli davacının, davaya konu borcu olmadığını ispatlaması ancak yazılı delillerle veya ödeme belgeleriyle mümkün olduğunu, ne var ki, davacının böyle bir delili bulunmadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              İtirazın geçici kaldırılması kararının (m.68a) kesin kaldırma kararına dönüşmesi ile (yani yedi gün içinde borçtan kurtulma davası açılmaması veya süresinde açılan borçtan kurtulma davasının reddedilmesi ile), geçici haciz, kesin (icraî) hacze dönüşür. Bu durumda mahkemece, keşideci borçlu ile şikayetçilere alacak temlik eden banka arasındaki sözleşmede rücua ilişkin bir hüküm varsa 41 adet çek yaprağından hangilerinin tazmin edildiği alacağını temlik eden T. ... ... A.Ş'den sorularak, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden, tazmin edilen çek yaprağı bedelleri ve fer'ileri de gözönünde bulundurularak şikayetçilerin satış tarihi itibariyle kesin alacağı ve fer'ileri ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayanılarak, infazı da kabil olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu