Şerhi- Kıymetli Evrak Hukuku ve Uygulaması, Sayfa 413). Tanzim edildiği tarihten önce veya sonraki bir tarihi taşıyan bonoda geçerlidir. TTK'nun 592 maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Alacaklı bonoyu tedavüle çıkarırken tanzim tarihini doldurabilir. Borçlunun bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını yazılı bir belge ile kanıtlaması gerekir. Takibe konu senet ile daha evvel ...1. İcra Müdürlüğü'nün 2001/13066 sayılı takip dosyası ile takibe konulan ve ...2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2002/407¬2004/1192 sayılı kararı ile takibin iptaline karar verilen senedin ve yine ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2001/439 Esas sayılı 27.06.2001 tarihli ihtiyati tedbir kararında belirtilen senedin aynı senet olduğu ve tanzim tarihinin takipten sonra tamamlandığı görülmüştür. Bu nedenle takibe dayanak belgede tedavüle çıkarıldığı sırada tanzim tarihi yazılı bulunmadığından, kambiyo senedi vasfı yoktur. Eksikliğin sonradan giderilmiş olması sonuca etkili değildir....
“Takip talebini alan icra müdürü, alacaklının kambiyo senedinin aslını (ve gerekli ise ödememe protestosunu) takip talebine eklediğini, senedin kambiyo senedi olduğunu, alacaklının kambiyo senedinin yetkili hamili olduğunu, kambiyo senedinin borçlusu olan kişiye karşı takip yaptığını ve takip konusunun poliçe veya bono olması halinde poliçenin veya bononun vadesinin geldiğini tespit ederse (görürse), borçluya hemen kambiyo senetlerine mahsus haciz ödeme emri gönderir(m. 168,1).” (İcra ve İflas Hukuku El kitabı–Prof. Dr. Baki Kuru- 2. Basım – sayfa 658). Takip dosyasının incelenmesinde, takibe konu çekin, kambiyo vasfında olduğu ve süresinde bankaya ibraz edildiği, alacaklının bahse konu çeke dayalı olarak takip talebinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolunu seçtiği halde icra müdürlüğünün çekin aslının sunulmaması ve çekte borçlunun isminin olmaması nedeniyle borçlu aleyhine örnek 7 ödeme emri düzenleyip, tebliğ edildiği görülmektedir....
İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesince, alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığı re'sen araştırılmak zorundadır. Somut olayda, şikayetçi borçlu takibe konu bonoda lehtar ciranta konumunda olan...'ün mirasçısı olup, alacaklı tarafından senedi düzenleyene protesto keşide edilmeksizin, borçlu lehtar muris hakkında takibe geçildiği, takip sonrası muris borçlu...'ün kendisine henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, itiraz ve şikayet haklarını kullanamadan vefat ettiği, mirasçılarına karşı takibe devam edildiği, ödeme emri tebliği üzerine mirasçı borçlunun icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda, alacaklının, takibe dayanak bono yönünden, muris borçluyu (cirantayı), dolayısı ile mirasçısı olan şikayetçi borçluyu takip hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir ‘gayeye’ ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye, bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bu ilişki "kambiyo ilişkisi" olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu "kambiyo taahhüdü"nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Bu genel açıklamalar sonrası menfi tespit konulu eldeki davada, ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, aval veren borçlunun, süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, keşideci imzası bulunmadığından bonoların kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, bonolarda sorumluluğun tek imza ile doğacağı, mevcut iki imzadan birinin ..., diğerinin ise avalist borçlu ... için atıldığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....
Uyuşmazlık ve hüküm *İcra İflas Kanununun md. 170/9 uyarınca kambiyo hukuku bakımından şikayete ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nın 170/a maddesine dayalı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2018/1344 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlular aleyhine 40.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla 25/05/2018 tarihli 40.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetlerinin yanı sıra takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığını, senetlerin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince zamanaşımı itirazının kabulü ile itirazda bulunan borçlu yönünden takibin durdurulmasına, koşulları oluşmadığından borçlunun tazminat isteminin reddine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince,...
İcra Dairesinin 2018/2781 esas sayılı dosyasında borçlu hakkında girişilen icra takibi neticesinde borçlu tarafından 14/05/2018 tarihinde borca ve imzaya itiraz yapıldığını, borçlunun imzaya itirazının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira borçlu tarafından imzalanmış bir çok belge ve evrakın mevcut olduğunu, ayrıca imzanın borçluya ait olduğunun yargılama aşamasında mahkemece yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde de ortaya çıkacağını ve borçluya olduğunun da tespit edilmiş olacağını, İlK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapmasının zorunlu olduğunu, haciz yoluyla takip 168. ve devamı maddelerinde bu takip şekline ilişkin borca itiraz, 169- 169/a maddelerinde imzaya itiraz 170.maddesinde borçlunun kambiyo hukuku...
İcra ve İflas Kanunu’nun 167. maddesinin 1. fıkrasına göre alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi için alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir. İİK'nın 168. maddesinin 3 ve 170/a maddesinin 1. fıkrasına göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep edebilir. İİK'nın 170/a maddesinin 2. fıkrasına göre süresinde yapılmak kaydıyla borçlu tarafından başka bir şikâyet veya itirazda bulunulması ile bu husus icra mahkemesince kendiliğinden ve öncelikle dikkate alınır. Bu inceleme sonucunda icra mahkemesi takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı kanısına varır ise icra takibinin iptaline karar verir....