WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davacının, bu şerh konusunda bilgi sahibi olup, tapu sicilinin aleniliği ilkesi karşısında şerhten haberinin olmadığını iddia edemeyeceği gibi, sözleşmeyi bu bilgiyle imzaladığından, gelinen aşamada ipoteğin terkinini de talep edemeyeceğini, huzurdaki davada müflis şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacı, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılmasını talep etmişse de taşınmaz üzerine haciz ve ipotekleri tesis eden müflis şirket olmadığından haciz ve ipoteklerin kaldırılması talebini müflis şirkete yöneltemez....

    Mahkemece uyulan Dairemizin 02.12.2015 tarih ve 2015/4361 Esas, 2015/12870 Karar sayılı bozma ilamında, asıl davada davacılar ... ve Barış Sigorta Ltd. Şti.'nin sadece aleyhlerine yapılan ipotekli takipler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, mahkemece davacı ... 'nun acenteliği nedeniyle davalı ... şirketine borçlu olup olmadığının incelenmediği, bu nedenlerle davalı ... şirketinin defterleri ve davacıların delilleri incelenmek suretiyle gerek ...'nun gerekse de Barış Sigorta Ltd. Şti'nin acentelik sözleşmeleri nedeniyle borçlu olup olmadıklarının saptanması, borçlu iseler ayrı ayrı ne miktarda borçlu olduklarının tespit edilmesi gerektiği gerekçesine yer verilmiştir....

      Asfaltboyu küme evleri no:34 adresinin, borçlunun faaliyet adresi olduğunu, dava konusu, tarafların aynı sadece icra dosya numaraları farklı Bursa 5.İcra Hukuk Mahkemesi, Bursa 7. icra hukuk mahkemesi ve Bursa 6.İcra Hukuk mahkemesinde görülen 9 ayrı istihkak davası yargılamasında borçlu ile davacı arasındaki organik ve fiili bağ ile muvazaa ortaya çıktığını, dava konusu, tarafları ve haciz mahalli aynı olan yargılama dosyalarında davacı tarafından haciz adresi ile davacı ve borçluınun adresinin farklı olduğuna dair beyanının yer almadığını, aynı adreste faaliyette bulunduklarının tespit edildiğini, haciz adresi borçlu şirketin takip talebinde yazılı adresi, yine o tarihte ticaret siciline kayıtlı şube adresi ve ayrıca borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olduğunu, 3. kişi şirket ile borçlu şirketin faaliyet konuları benzer olup, dava konusu mahcuzun 3. kişi şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına teferruat olarak kaydedilmesi de borcun doğumundan sonraki bir tarihte...

      , Türk Medeni Kanunu'unda tapuya güven ilkesinin geçerli olduğunu, Bununla ilgili yargıtay bir kararında :-------- kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczinin mümkün olmayacağı, uyuşmazlığa konu tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden taşınmazın, haciz şerhi ile birlikte 3. kişilere intikal edeceği, bu durumun, TMK mad. 1023'te tanımlanan 'tapuya güven ilkesinin' de doğal bir sonucu olduğu, sonuç itibari ile, haciz tarihinde borçlu taşınmazın hissedarı olduğundan ve haciz tarihinden önce davacı ve diğer mirasçılar lehine verilmiş ve kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığından konulan haczin yasaya uygun olduğu'' kararının verildiğini, Bu nedenlerle davanın reddini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....

        herhangi bir bildirim yapılmadığından ve bankalar sisteminde haciz ve icra takibi açık göründüğünden borçlu açısından itibar kaybına yol açan görüntü oluştuğunu, İcra müdürlüğünce 3. şahıstan, haczin kaldırılması yönünde bir yazı talep edilmiş olup bu talebin borçlu aleyhine anılan hüküm yorumlanarak geri çevrilmesinin kanunun amacına aykırı olduğunu belirterek, müdürlük işleminin bozulmasını, düzeltilmesini ve yapılmayan işlemin yapılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        ya refinansman kredisi kullandırdığını, müşterilerin konut kredisi hesaplarına EFT ile havale yapıldığını ve davalı bankaya olan borçlarının kapatıldığını, müvekkili bankanın müşterilerin taşınmazları üzerinde 2.derece ve sırada ipoteği bulunduğunu, konut kredilerinin tamamen ödenmesine rağmen davalı bankanın bu taşınmazlar üzerindeki 1.derece ve sıradaki ipoteklerini kaldırmadığını,davalı bankanın üçüncü şahısların borçları nedeniyle her iki taşınmaz hakkında da hukuka aykırı olarak satış işlemlerine başladığını öğrendiklerini belirterek taşınmazlar üzerindeki davalı banka lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde davalı bankaya ödenen paranın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; kaldırılması istenen ipoteklerin müvekkil bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacakları için tesis edildiğini, ...ve ...'...

          Hukuk Dairesinin 14.05.2019 tarih 2016/9229 Esas 2019/6026 karar sayılı ilamı ile, borçların 28.03.2012 tarihli faktoring sözleşmesinden kaynaklandığı, alacağın gerçek olduğu ve borçlu hakkındaki takiplerin kesinleştiği, iptali istenilen tasarrufların borcun doğumundan sonra 7.11.2012 ve 8.11.2012 tarihlerinde gerçekleştiği, uyuşmazlık borçlunun aciz halinin var olup olmadığı noktasında toplandığı, borçlu adresinde 23.05.2013 tarihinde haciz yapıldığı ve hacze kabil mal bulunmadığı, mahkemece 23.05.2013 tarihli haciz tutanağı, borçlunun araç ve taşınmaz malları bulunduğu gerekçesi ile geçici aciz belgesi olarak kabul edilmediği, icra dosyası kapsamından davalı borçlu şirket adına kayıtlı araç ve taşınmaz malların olduğu anlaşılıyor ise de gelen bir kısım kayıtlardan taşınır va taşınmaz üzerinde bir çok haciz ve ipotek olduğu görüldüğü, yapılacak işin, borçlu adına kayıtlı tüm araç ve taşınmaz malların üzerindeki haciz, ipotek ve diğer sınırlamaları gösterir şekilde celp edilerek, gerekirse...

            Ancak; 1)Mahkemece, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli 290.281,45 TL olarak belirlendiği, acele kamulaştırma dosyasında ise taşınmazın bedelinin 482.543,45 TL olarak belirlendiği ve davalı tarafa ödendiği anlaşıldığından tespit edilen bedele faiz yürütülmemesi ve fazla yatırılan bedelin davalılardan alınarak davacı tarafa iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 2)Taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipoteklerin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin 2.paragrafının çıkartılmasına, yerine, (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 290.281,45 TL'nin davalılara ödenen kamulaştırma bedelinden mahsubu ile fazla ödenen miktarın davalılardan hisseleri oranında tahsili ile davacı idareye verilmesine,) cümlesinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipoteklerin...

              Anonim Şirketi lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, ... Tarafından sözleşme hükümlerine aykırı olarak taahhüdü bulunmasına rağmen ipoteklerin terkin işleminin gerçekleştirilemediğini, bununla birlikte lehine ipotek tesis edilmiş olan ... Anonim Şirketi tarafından ise alacak miktarını fahiş miktarda aşan ipoteklerin haksız ve mesnetsiz bir şekilde teminat olarak tutulduğunu, müvekkili şirket taşınmazı devretmişse de takdiyatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun ... ve ......

                aralanmasına dayalı olarak dava açacaklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00.TL için borçlu ve 3.kişinin menkul ve gayrimenkulleri ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu