Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz ile birlikte icra emrinin ve takibin iptali talebinde bulunulmuş ise de; Dairemizce HMK 33.maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelendirmede takibin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi olması nedeniyle dava, borca itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali ve takibin iptali olarak nitelendirilmiştir. Ancak Mahkemece davanın sadece borca itiraz olarak değerlendirilip, inceleme yapıldığı ve hüküm kurulduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen ödeme emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali ve takibin iptali taleplerine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, bu durumun 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/229 2020/760 DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

-KARAR- Davacı vekili, davalı ile icra takibine konu 12.01.2009 tanzim ve 16.02.2009 vade tarihli 1.500.000,00 TL meblağlı bonoda borçlu olarak imzası bulunan müvekkili şirketin, senet tanzim tarihi itibariyle yetkilisi ... ile muvazaalı olarak müvekkili şirketin bonoda yazılı olan gerçek ticaret adresine ödeme emrinin tebliğ edilmeyip .../... adresine tebliği sağlanarak hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştirildiğini ve müvekkili şirketin mallarının haczedildiğini, müvekkilinin davalı-lehtardan borç para almadığı gibi bono da vermediğini, davalıya borçlu olmadığını, takip dayanağı bono ile ilgili olarak müvekkili şirketin ticari defterlerinde de herhangi bir kayıt bulunmadığını ileri sürerek icra takibine konu senedin iptali ile müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ödeme emrinin iptali ile ödeme emri konusu prim borcu bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinden dolayı Kuruma borçlu olmadığının tesptiyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, idari para cezası nedeniyle borçlu olmadığının ve çıkarılan ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 26/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...........

          Dava, davacının Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, borçlu ...'ın mirasını reddettiğinden davalı Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinden dolayı borçlu olmadığının tespitiyle ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

              (HMK’nun 298.) maddesinde hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu belirtilmiş olup Mahkemece, iptali talep edilen ödeme emrine konu prim ve eğitime katkı payı borçlarının zamanaşımına uğraması sebebiyle davacının sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki tespit isabetli ise de, hükümde iptale konu ödeme emrinin bilgilerinin ve kısmen red nedeniyle Kurum lehine hükmedilen vekalet ücretinin tereddüte yer vermeyecek biçimde gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

                Diğer taraftan, aralarında idari para cezalarının da yer aldığı Kurum alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davaların yasal dayanağı, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlığını taşıyan 55. ve “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesidir. 55. maddenin ilk fıkrasında, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiş, 58. maddenin birinci fıkrasında da, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde itirazda bulunabileceği açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, bir yönüyle “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan (7) günlük süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu