Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2009/30966 Esas sayılı icra takip dosyası ile bonoya dayalı olarak icra takibi yapılmış, bu takipten dolayı davacılar iş bu menfi tespit davasını açmışlardır. Dava, tüm davacılar vekili Avukat ... tarafından açılmıştır. 07.05.2010 tarihli celseye anılan avukat İsmail Uğurlu gelmemiş, davacılar ..., ... ve ...Elektronik Tıb. Cih. San. ve Tic. A.Ş (davacı ... dışındaki davacılar) vekilleri Avukat ... gelmiş, bu davacılar vekili, davacı ... 'tan vekaletname alma şansı olmadığını bildirmiş, davalı vekili de davacı ... ... davasını izlemediğini, müracaata bırakılmasını istemiştir. Nitekim, anılan bu davacı yönünden HUMK 409. maddesi uyarınca dosya işlemden kaldırılmıştır. Ne var ki, bu aşamadan sonra yapılan yargılamada davacı ......

    Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı menfi tespit davasında takibe konu senede sahte bir şekilde imza atılarak takip başlatıldığını ileri sürerek, takibin hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren durdurularak veznedeki bedelin alacaklıya ödenmemesi isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati tedbir talebi kısmen kabul edilerek İİK 72/3 maddesi uyarınca %20 teminat karşılığından icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiş, bu karara itiraz üzerine yukarıda yazılı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir....

      Bu durumda davacıların takip dayanağı bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığı anlaşılmakla davacıların menfi tespit davasının kabulü gerekirken reddedilmesi ve istinaf talebinin esastan reddi doğru olmamış,istinaf mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir. 2- Davacıların istirdat talebine gelince, davacıların takipten dolayı borçlu olmadıklarına ilişkin menfi tespit davasının kabul sebebi protokol gereği 122.000 TL’lik ödemedir. Bu itibarla protokol nedeniyle yapılan ödemenin istirdadı talebinin reddi isabetli olup, davacıların istirdat talebine yönelik temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA,(2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacıların istirdat talebine ilişkin temyiz isteminin reddine, dosyanın HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kararı veren ilk derece mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesine ve karardan bir örneğinin ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, dava konusu bononun davalı ile dava dışı ......

          GEREKÇE:Talep, menfi tespit davasından önce açılan icra takibinin tedbiren durdurulması istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı menfi tespit davasında takibin durdurulmasına yönelik tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Eldeki somut davada davanın icra takibinden sonra açıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafça sadece başlatılan takibin tedbiren durdurulması isteminde bulunulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Hukuk Dairesi tarafından yapılan İstinaf incelemesi neticesinde 2021/1100 E. 2023/332 Karar sayı ve 23/02/2023 tarihli ilam ile "Davalı vekilinin usule ilişkin istinafı; her iki davanın birlikte görülemeyeceği farklı usullere tabi olduğu ve genel hükümlere göre açılan açılan menfi tespit davası yönünden yetki itirazının reddinin yerinde olmadığına ilişkindir. Davalı vekili, davacı şirketin İİK 72. md dayalı menfi tespit davası yönünden süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin İİK 72/8 md göre İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürmüştür. Dava takipten önce, çek nedeni ile açılan menfi tespit davası olmayıp takipten sonra açılan menfi tespit davası olmakla İİK 72/8 maddesinin dikkate alınması gerekir. İİK 72/8.md uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları takibi yapan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

                Celp edilen ------ dosyanın incelenmesinde;------ tarafından ---- vade tarihli------adet bonoya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, daha sonra takipten feragat edildiği anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalı tarafında davacı hakkında yapılan --------sayılı dosyasında borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. ------- dosyası -----üzerinden celp edilip incelenmiştir. --------------- üzerinden celp edilip incelenmiştir. Dava konusu çekin bulunduğu bankaya müzekkere yazılarak; çekin ibraz edilip edilmediğinin edildiyse kimin tarafından edildiği ve ödeme yapılmışsa , ciro olup olmadığı sorulmuş, ----- tarafından verilen cevapta çekin -------sistemine ibraz edilip karşılıksız işlemi gördüğü bildirilmiş, bu defa ---müzekkere yazılmış, ----- tarafından verilen cevapda; Çekin ---------------Tarafndan ivraz edilmiş olduğu bildirilmiştir....

                  Davalı vekili, davacının takipten daha önceden haberdar olduğunu, hatta icra hukuk mahkemesine itiraz ettiğini, ancak duruşmaya gelmediğinden dosyanın işlemden kaldırıldığını, icra takibinin kesinleşmesinden 1 yıl sonra açılan işbu davanın zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın da davacıya ait olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan borç para alıp karşılığında 60.000.00 YTL bedelli bono verdiğini, davalının alacağını tahsil etmesine rağmen bonoya dayalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın açılmasından sonra müvekkilinin muhasebe kayıtlarını incelemesi sonucu senedin dava dışı şirkete temlik edildiğinin anlaşıldığını, davacının borçlu olmadığını, bu nedenle de takipten feragat edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu