Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama, ödeme makbuzları ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının icra dosyasındaki 22.04.2009 tarihli taahhütnamesi uyarınca borcun 42.678 TL olduğunu kabul ettiği, dosyaya sunulan makbuzlara göre davacının yaptığı ödemelerin 31.680 TL olduğu, bu ödemelerin taahhütte tespit edilen miktardan mahsubu neticesinde davacının davalıya 10.998 TL borcunun kaldığı, buna göre yenilenen icra takibinde talep edilen 47.468 TL’den borçlu olunan 10.998 TL’nin mahsubu neticesinde davacının davalıya 36.680 TL borçlu olmadığının tespiti ile takibin bakiye borç 10.998 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, takipten sonraki sebeplere dayalı menfi tespit davasıdır. Taraflar icra dosyasında 22.04.2009 tarihinde borcu 42.678 TL olarak sabitlemişler ve bir ödeme planına bağlamışlardır. Davacı borçlu ödeme planına tam olarak uymamış ancak davalı alacaklıya haricen ve parça parça toplam 31.680 TL ödeme yapmıştır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/465 Esas KARAR NO:2022/609 DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:14/07/2021 KARAR TARİHİ:28/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından davacı aleyhine------Sayılı dosyası ile ------ bedelli bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takipten ----- tarihinde şifahen haberdar olunduğunu, bunun üzerine takibe, borca ve faize itiraz edildiğini, görülen davada ------Sayılı gerekçeli kararında davanın reddine karar verildiğini, taraflarınca istinaf edilerek menfi tespit istemli davayı açtıklarını, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını belirterek, davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne, davacının davalı lehine keşide ettiği senet karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine,...

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu olan 15.05.2005 vade tarihli 3.000.-TL.bedelli bonoya ilişkin borcunun olmadığını, ayrıca söz konusu bonoda tahrifat yapıldığını belirterek müvekkilinin bu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş, takipten sonra ödeme yapıldığını belirterek davasını istirdat davasına dönüştürmüştür. Davalı vekili, müvekkilinin soy ismini değiştirmesi nedeniyle bonodaki değişikliği yaptığını, davacının yapılan takipten sonra müvekkiline ödeme yaptığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        ASIL BORÇBONOFERİ BORÇMENFİ TESPİT DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 113 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, itamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; "...İ.İ.K.72/3 maddesi gereğince "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez." hükmü gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -müvekkilinin İstanbul 3.Sulh Hukuk mahkemesi'nin 2021/64 Esas sayılı dosyasında TMK 406 md gereğince kısıtlandığını, hakkında kısıtlılık kararı bulunan ...'...

            Mahkemece, davalı yanca davanın açıldığı tarihte takipten vazgeçildiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalının takip yapmakta haksız olması nedeniyle davacı lehine kötüniyet tazminatına ve yargılama giderine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 72.maddesine dayalı olarak açılmış bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Başka bir ifadeyle bu bononun dayanak yapıldığı icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığı biçiminde bir talep mevcut değildir. Her ne kadar alacaklı vekili bu bonoya dayanarak davacı aleyhine girişmiş olduğu icra takibinden vazgeçmiş ise de, bono halen alacaklı elinde bulunduğundan davacının bu bonoyu hükümden düşürmek amacı ile dava açmakta hukuki yararı mevcuttur. O halde davanın konusuz kaldığından da söz edilemez....

              Menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kendiliğinden kalktığından davanın reddi üzerine hemen icra takibine kaldığı yerden devam edilir ( Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ... 2013, s. 375 Somut olayda, menfi tespit davasında “... bononun icraya konulmasının ve protestonun tedbiren durdurulması ...” şeklinde verilen ihtiyati tedbir kararı İİK’nun 72. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla, menfi tespit davasının reddine karar verilmesi üzerine İİK’nun 72/4. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati tedbirin kendiliğinden sona ermesi nedeni ile alacaklı tarafından dava konusu bonoya dayalı olarak takip yapılmasında yasaya uymayan bir hal bulunmamaktadır. O halde ilk derece mahkemesince, yukarıda değinilen açıklamalar göz önünde bulundurularak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Bononun teminat olarak verildiğinin ispatlanamamış olması ve senette tahrifat bulunmuyor olması nedeniyle davalı takip alacaklısı yönünden davanın esastan reddine;takipte diğer borçlu olarak yer alan ------ ise takip borçlusunun takipten sonra açılan menfi tespit davasında davalı olamayacağı,davalı olarakyalnızca takip alacaklısının gösterilmiş olması gerektiğinden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

                  Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....

                    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalının murisi hakkında bonoya dayalı icra takibi yaptığını, murisin takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine davalılar hakkında bonoya dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, bonodaki keşide ve vade tarihinin sonradan doldurulduğunu, senedin kambiyo vasfında olmadığını, murisin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalıların iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı, temerrüdün gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 10.000 TL asıl alacak üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu