Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, aile konutu ile ilgili tasarruf işlemine rızası gereken tarafından değil üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazın maliki tarafından açılmış olup, ipoteğin fekki talebi de, Türk Medeni Kanunun 194'ncü maddesine değil, dava dilekçesindeki açıklamalara göre ipotekle temin edilen alacağın "ödeme" sebebiyle sona ermiş olmasına (TMK. m. 883.) dayanmaktadır. Davanın sebebi bu olduğuna göre, üzerinde ipotek tesis edilen taşınmaz "aile konutu" vasfında olsa bile, davanın aile hukukunu ilgilendiren bir yönü yoktur. Aile Mahkemeleri ancak "aile hukukundan" (TMK. m. 118-395) doğan dava ve işlerde görevlidir. (4787. s.K. m. 4/1). Yukarıda belirtildiği gibi dava genel mahkemelerin görevine girmektedir. Bu husus nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi yerine "husumetten ret" kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafından verilen avalin keşideci lehine verilip verilmediği, davacının bu aval nedeniyle lehtara karşı sorumlu olup olmadığı ile davacının bu avalist imzası nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir. Açılan dava ilk önce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E sırasına kaydedilmiş, bu sıra üzerinden yapılan yargılama neticesinde 25.03.2021 gün ve ... E ... K sayılı kararıyla ''... davacının dava dışı ... Ltd. Şti.'nin şirket müdürü olduğu, davaya konu çeklerin davalı tarafından davacının müdürü olduğu dava dışı ... Ltd Şti.'ye devredildiği, dava dilekçesinin ekinde yer alan çek görüntüleri dikkate alındığında davalının çekleri devraldığı ve ciroladığı dönemde çeklerin ön yüzünde avalist imzasının bulunmadığı, avalist imzasının çeklerin devrinden sonra atıldığı, bu bakımdan davacının bu avalist imzasından kaynaklı davalıya borçlu olmadığı ...'' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      ç-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına. d-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına. e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 33.110,18.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine. f-İşbu hükümden sonra gerekli olan 25,00.-TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına. g-HMK nun 323–333.maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanslardan artanının talep halinde taraflara iadesine....

        Bu geçersizliği, rızası gereken konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı korunma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delilerden, tarafların 10.05.2016 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan davalar hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava konusu taşınmazın Türkiye'de kullandıkları aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek ... tarafından diğer davalıya satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek adına tescilini ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

            İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece ... yönünden rızası bulunmadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, kefalet halinde rızası istisnasının belirtildiği, TBK md:...... /........ (Ek fıkra: 28/3/2013-......./.......... md.)...

              Kaybolduğu bildirilen bonoya ilişkin TTK.m762 uyarınca gerekli yasal ilanlar yapılmış ve bono ile ilgili mahkememize bir başvuran olmamaıştır. Bono keşidecisine tevdi mahalli tayini ile bononun kendisine ibraz edilmesi halinde ödeme yapmaması, aksi halde 2. Defa ödeme yapmak durumunda kalabileceğine ilişkin ihtarname tebliğ edilmiş, bono borçlusu tarafından da bu hususa ilişkin mahkememize bildirimde bulunulmamıştır. Davacı tarafın iddiasının hamili bulunduğu senedin kaybolduğu iddiasına dayandığı; iddianın yasal dayanağının 6102 Sayılı Kanunun 757 maddesi olduğu anlaşılmakla dava konusu senedin davacının rızası dışında elinden çıktığı, yapılan ilan süreleri içerisinde senet üzerinde hak iddia eden başka kişilerin başvuruda bulunmadığı anlaşılmış ve 3 ay geçmekle davacı tarafın davasının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/795 Esas KARAR NO : 2023/107 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 21/10/2022 KARAR TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi....

                  Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı ... tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine konu senedin ticari ilişki nedeniyle verilmediğini, her nasılsa müvekkilinin imzasının boş bir kağıda alınarak üzerine bono basılarak doldurulduğunu, davalı lehdar ...’nın bononun keşide tarihinde reşit olmadığını, cirosunun yok hükmünde olduğunu, davalılar hakkında savcılık soruşturmasının devam ettiğini belirterek, bono sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığın tespitine, bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/757 Esas KARAR NO: 2022/222 DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ: 25/10/2021 KARAR TARİHİ: 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ---- çerçevesinde borçlu tarafından düzenlenen,----tarafında da------olarak imzalanan ve --- verilen ----üzerinden tefrik edilerek dosyamız ile ilgisi bulunan ---- adet bononun zayi olduğu, müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkan ve yukarıda dökümü yapılan bonoların, kötü niyetli üçüncü şahısların eline geçmesi durumunda müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, söz konusu bonolar için öncelikle ödeme yasağı kararı verilmesi ve yapılacak yargılama sonucunda bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE : Dava, TTK'nun 757 vd. maddeleri 764 maddesi hükümleri uyarınca zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu