"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davacı yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmün boşanmaya ilişkin bölümü temyiz edilmeyip 1.7.2011 tarihinde kesinleşmiş olup; bu tarihten sonra sadakat yükümlülüğünün söz konusu edilemeyeceğine, bu sebeple iddia edildiği gibi davacının, 1.10.2011 tarihinde bir başkasıyla evlendiği doğru olsa bile, bu durumun sonuca etkisinin bulunmamasına; davacı yararına aylık irat biçiminde hükmedilen yoksulluk nafakasının ise, nafaka alacaklısının evlenmesiyle yasa gereği kendiliğinden kalkacağına (TMK. md. 176/2) göre; yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun...
kadının davalı erkekten yoksulluk nafakası talep edebileceği, tarafların tespit edilen sosyal-ekonomik durumları, paranın alım gücü, ülkenin geçim şartları ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulü ile davacı kadın yararına aylık 500 TL yoksulluk nafakasına ve bu nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesinin, karar gerekçesinin ve nafaka miktarının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; TMK'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi ve nafaka yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafaka miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının harcı ve kaydı bulunmayan katılma yolu ile temyiz talebinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı-davalı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu olduklarının ve davalı-davacı kadın yararına hükmedilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar hükmedilmiş olan...
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; boşanmaya sebep olan olaylarda erkek ağır, kadın az kusurlu kabul edilerek esas ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadının ziynet eşya davası tefrik edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmolunmuştur. Davacı-davalı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, karşı dava reddedildiği halde davalı-davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen manevi tazminat isteği yönünden istinaf etmiştir....
Davalı vekili 02/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, kadına yüklenen kusurların erkeğin barışma girişiminde bulunması nedeniyle affetmiş sayıldığını,müvekkili lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu, ilk derece mahkemesince kusur tespitinde hata yapıldığını belirterek hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yükseltilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına (TMK madde 166/1- 2) dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı yan tarafından; kusur belirlemesi,kendi tazminat taleplerinin reddedilmesi,kadın lehine nafaka ve tazminatlara hükmedilmesi, davalı yan tarafından;kusur belirlemesi, davalı lehine taktir edilen nafaka ve tazminat tutarlarının düşük olması yönlerinden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Hal böyle iken, mahkemece davacı-davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddi gerekirken kabulü doğru olmayı, bozmayı gerektirmiştir. b-Boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu bulunan davalı-davacı erkeğin kusurlu davranışları aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. c-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....
(TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 3-Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davacı-davalı erkek, davalı-davacı kadına nazaran daha ziyade kusurludur. Bu husus gözetilmeden mahkemece tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-davalı kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1) talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının, çocuklar ve kadın yararına takdir edilen nafakanın miktarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacının, lehine maddi-manevi tazminat hükmedilmemesine, kocanın ise yoksulluk nafakasının faiz başlangıç tarihine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile yerel mahkeme kararının hüküm kısmının 5 ve 6 nolu fıkralarının KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının aynen MUHAFAZASINA, Yerine; "5- Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olduğu kanaatine varılmakla; davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 15.000,00.-TL maddi,10.000,00....
nafakanın miktarında, Boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/1.maddesi gereğince maddi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın...