Davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat talebi bulunmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda açıklandığı üzere toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının daha ağır kusurlu olmadığı ve onu yoksulluğa düşmekten kurtaracak yeterlilikte gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2., 3. ve 4....
Bu durum gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı karşı davalı erkek ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Davalı-karşı davacı kadın yararına TMK'nun 174/1-2 maddesi koşulları oluşmuştur. O halde davalı-karşı davacı kadın yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....
TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine, davalı erkeğin, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, dairemizce verilen karara karşı davalı erkek tarafından verilen kararın tümden usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının 09/05/2022 tarih, 2022/2168- 4164 Esas-Karar sayılı ilamı ile " kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası dışında verilen kararın onanmasına, yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davacı kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin olmadığı bildirilmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesiyle özetle: boşanmaya, müşterek çocuk Sude Gün'ün velayetinin dava sürecinde tedbiren dava sonunda tarafına verilmesini ve 250.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi olmak üzere toplam 350.000- TL tazminat ile dava sonunda iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere müşterek çocuk için 500- TL, kendisi için 1.000- TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, aylık 1.500- TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, davalının kendisine ve müşterek çocuğa yaklaşmasının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması talep ve dava etmiştir....
Davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Toplanan delillere göre; davacı kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya yol açan olayların davacı kadının kişilik haklarını ihlal ettiği, davacı kadının boşanmayla en azından eşinin maddi desteğini yitirecek olması dikkate alındığında, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat talebinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat takdirine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın davacı kadın olduğunu, bu nedenle davacı kadının şartları oluşmayan yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, müvekkilinin manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak davacının, maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, müvekkilinin manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 4-Davalı, cevap dilekçesinde "hiç bir yerden geliri bulunmadığını" belirterek, boşanmayı kabul etmediğini bildirmiş, "boşanmaya karar verildiği takdirde nafaka ve tazminat talep ettiğini" ifade etmiş 19.11.2013 tarihli dilekçesinde de talep ettiği nafaka ve tazminat miktarlarını göstermiştir. Davalının, daha önce tedbir nafakası alıyor olduğu da dikkate alındığında, cevap dilekçesinde nafaka isteğiyle yoksulluk nafakasını amaçladığı, talebinin buna münhasır olduğunun kabulü gerekir....
-TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....
-TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kendisinin reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile ortak çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda, eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır....