Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine, davalı erkeğin, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, dairemizce verilen karara karşı davalı erkek tarafından verilen kararın tümden usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının 09/05/2022 tarih, 2022/2168- 4164 Esas-Karar sayılı ilamı ile " kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası dışında verilen kararın onanmasına, yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davacı kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin olmadığı bildirilmiştir....

Davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Toplanan delillere göre; davacı kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya yol açan olayların davacı kadının kişilik haklarını ihlal ettiği, davacı kadının boşanmayla en azından eşinin maddi desteğini yitirecek olması dikkate alındığında, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat talebinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat takdirine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın davacı kadın olduğunu, bu nedenle davacı kadının şartları oluşmayan yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, müvekkilinin manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak davacının, maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, müvekkilinin manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kendisinin reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile ortak çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda, eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesiyle özetle: boşanmaya, müşterek çocuk Sude Gün'ün velayetinin dava sürecinde tedbiren dava sonunda tarafına verilmesini ve 250.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi olmak üzere toplam 350.000- TL tazminat ile dava sonunda iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere müşterek çocuk için 500- TL, kendisi için 1.000- TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, aylık 1.500- TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, davalının kendisine ve müşterek çocuğa yaklaşmasının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması talep ve dava etmiştir....

    (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı- davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Davacı-davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olduğundan manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde erkek lehine manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin ...'...

      -TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

      -TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur,yoksulluk nafakası ve davalı yararına takdir edilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanmaya neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı kadın ağır kusurludur. Davalı- davacı kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.11.2006 ( Pzt.)...

        Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın ferilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylardatarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....

          UYAP Entegrasyonu