AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2018/609 Esas - 2018/1244 Karar DAVA KONUSU : Maddi-Manevi Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin evli iken Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2017/883 esas, 2018/421 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek bir tane çocuklarının olduğunu, çocuk için aylık 300,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak süresi içinde yoksulluk ve tazminat talebinde bulunmadığından tazminat ve nafaka yönünde hüküm kurulmadığını, kusurlu tarafın davalı olduğunu belirterek müvekili lehine aylık 500,00 TL yoksuluk nafakası ile, 75.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte bir kusurunun bulunmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, kadının kişilik haklarının zedelenmediğini ileri sürerek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında boşanmaya neden olan olaylarda kusuru bulunmayan kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Temyize konu uyuşmazlık; davacı annenin, davalı oğlundan yardım nafakası talep etme hakkının bulunup bulunmadığı ve mahkemece hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmadığı gibi, aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiş olup, TMK'nın 364/1 maddesinde; herkesin yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt ve üst soyuna nafaka vermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır....
TMK'nın 169. maddesine göre, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK'nın 176. maddesine göre; "Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir."...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; TMK’nun 166/1.madde kapsamında asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına davacı-karşı davalı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası ve 8.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminat ödenmesine, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı-karşı davalı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; kusur tespiti, karşı davanın kabulü, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tazminat ve nafaka takdiri ile tazminat taleplerinin reddi önünden istinaf talebinde bulunmuştur....
Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara yönelik bir kusur belirlemesi yapılmadığı ve tanıma ve tenfiz kararı verilen bu kararın Türk Mahkemesi bakımından kesin delil ve kesin hüküm gücünü kazandığı anlaşılmakla davalı erkeğe kusur yüklenemeyeceğinden davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesinin bu yönden verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır. TMK'nın 175. maddesi gereğince; "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz"....
Temyiz Sebepleri Davalı-davacı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesinin delillerin değerlendirilmesinde hataya düştüğünü kusur tespiti ve kusur izafe edilen vakıalarda ve sonuçlarında değişiklik yapıldığını müvekkiline yüklenen ağır kusuru kabul etmediklerini, davacı-davalı kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka miktarlarının gerçek kusur durumuna uygun olmadığını, miktarlarının da yüksek olduğunu beyan ederek kusur belirlemesi, davacı davalı lehine belirlenen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile müvekkili lehine manevi tazminat takdir edilmemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1....
İlk derece mahkemesince davacı - karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi isabetlidir. Sonuç itibariyle; davalı - karşı davacı kadının, yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarına ve manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, davalı - karşı davacı kadının sair, davacı - karşı davalı erkeğin tüm istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışın ağırlığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. T'MKnun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak,bu nedenle kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca tazminatlar konusunda yeniden karar verilerek kadın lehine TMK 174/1- 2 maddesi kapsamında 40.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin bu yöne ilişkin istinaf isteminin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Maddi tazminat yönünden; Yukarıda açıklandığı üzere, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı erkek daha ağır kusurludur. Davacı kadın yararına, Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinde düzenlenen maddi tazminat koşulları gerçekleşmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Gösterilen sebeplere, davalı erkeğin istinaf itirazının reddine, davacı kadının istinaf itirazının kabulü ile, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükümleri dikkate alınarak 20.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir....