Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve manevi tazminatın kabul edilen bölümü ile maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunmuştur. Boşanmadan sonra istenen maddi-manevi tazminat istekleri nispi harca tabi olup, harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m, 30-32)....

    Boşanma kararı, tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle (TMK md. 174/1,2) maddi ve manevi tazminat istenemez. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde davanın kabulü ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

      Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

        Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanmadan sonra açılan manevi tazminat ve kişisel eşyanının iadesi istemine ilişkin olup, hüküm davalı tarafça her iki istem yönünden temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 tarihli ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Yargıtay İş Bölümü Kararının "Ortak Hükümler" başlıklı bölümünün 8. maddesinde:" Bir davada, bir kaç hukuk dairesinin görevine giren uyuşmazlık sözkonusu ise, temyiz incelemesi, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen daire tarafından yapılır." hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki; boşanmadan sonra açılan manevi tazminat istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Yargıtay 8....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan katkı payı ... ve Sevim İzmirli aralarındaki boşanmadan sonra açılan katkı payı davasının reddine dair ... 13. Aile Mahkemesi'nden verilen 28.12.2012 gün ve 948/1026 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.07.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi....

              İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı mirasçıları istinaf dilekçesinde özetle; davacının davalının ölümünden bir gün sonra feragat ettiğini, davalıların davaya TMK 181/2 uyarınca katılma talebinin reddedildiğini, davacının asli kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. TMK 181. maddesine göre; "Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış ölüme bağlı tasarruflarla, kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler....

              Bu tür davaların dinlenebilme koşulları arasında iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması, borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK 105)veya kat'i (İİK 143) aciz belgesinin bulunması gerekir. Yine uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği bilinmektedir.Zira bu tür temliklerde mahkeme genellikle tarafların anlaşmalı biçimindeki iradelerini esas alarak hüküm kurmaktadır. Boşanan eşler birbirinin aciz halinde bulunduğunu bilebilecek kişilerdir. Somut olayda verilen süre içerisinde aciz belgesi sunulmadığı, dava konusu taşınmazların boşanma davasının bir nevi maddi ve manevi tazminatı olarak verildiği, alacaklıyı zarara uğratma kastı bulunmadığı, boşanmanın ve taşınmaz devir işlemlerinin muvazaaya dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir....

                Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”Aynı Yasanın 176/3.maddesine göre de; “İrat biçiminde ödenmesi sözleşme veya hakimin hükmüyle kararlaştırılan yoksulluk nafakası; Alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde; kendiliğinden kalkar.Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".Yoksulluk nafakasının boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile istenmesini engelleyen bir kanun hükmü yoktur. Ancak, her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Boşanma davasında mevcut olan davacıya nafaka bağlanması şartlarının; boşanma davasından sonra açılan nafaka davası tarihinde de mevcudiyetini koruması gerekmektedir.Somut olayda; davacının, boşanmadan hemen sonra, tanıklarının nişanlısı olarak beyan ettikleri kişiyle, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşadığı; dosya içerisindeki fotoğraflardan ve ceza davası dosyasından anlaşılmaktadır....

                  Anılan denetmen raporunda davacının ve eski eşinin boşanmadan sonra hastane işlemlerinde yakın zamanlarda ortak adreslerin bildirilmiş olması, her ikisinin mernis adreslerinin aynı olması, adreslerinin çevresinde yapılan soruşturmada bilgi sahiplerinin ikisinin birlikte yaşadığını beyan etmiş olmaları gerekçeleriyle her ikisinin boşanmadan sonra fiilen birlikte yaşadıkları kanaati belirtilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde, davacının boşanmadan sonra önce farklı illerde bulunan kardeşlerinde, ardından da kızlarının yanında yaşadığını ancak sabit bir adresinin olmaması nedeniyle adres kaydının eşiyle birlikte yaşadığı adresten farklı bir adresle değiştirmediğini savunmuştur. Boşanma 2003 tarihinde olup, denetmen raporu 2017 tarihlidir....

                  UYAP Entegrasyonu