Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yabancı mahkeme ilamının boşanma yönünden tanınmasına, hükmün diğer kısımları ile ilgili tenfiz talebinin ise, tanınması istenen yabancı mahkeme ilamında boşanmanın yanısıra müşterek çocuğun velayeti hakkında tarafların boşanmadan sonra da müşterek velayet hakkını kullanmaya devam etmesine şeklinde karar verildiğini, bu durumun Türk kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle velayet ve diğer ferilerine ilişkin tenfiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı kısmen tenfize karar verilmemesi yönünden hükmü temyiz etmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden.... Bölgesi Yüksek Mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve karar 03.03.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Tenfizi istenilen ilamda velayet dışında, taşınmaz mallar, mücevher/altınpara, ev eşyaları, araçlar, banka hesapları, diğer kişisel mallar, eş nafakası, emeklilik hesapları, havayolu mili, geri ödemeler, ödemelerin eşitlenmesi gibi konularda da karar verildiği nlaşılmaktadır....

    O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eski eşi ... ile olan evliliklerinden oğlu ...'un dünyaya geldiğini, daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle boşandıklarını ve küçüğün velayetinin kendisine verildiğini, boşanmadan dolayı davacının soyadı ile oğlu ...'in soyadlarının farklı hale geldiğini, bu durumun çocuğu ve kendisini de resmi işlemlerde zora soktuğunu ileri sürerek ...'un soyadının annesinin soyadı olan ...şeklinde değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı ...'un evliliklerinden 11.08.2006 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'un dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'...

        O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum tarihinde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....

          O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum tarihinde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....

            Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasında çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumunda menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir. (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33)....

            annede olan müşterek çocuğun, müvekkil ile sınırlı şahsi ilişki dışında tek gerek bağının soyadı olduğunu, müşterek çocuk anne ve anneanne ile vakit geçirmesi sebebiyle ve bu kişilerin yönlendirmesi ile çocuğun annesinin soyadını almak istediğini, bu nedenlerle açılmış olan iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Taraflar arasındaki davacı anne tarafından açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece müşterek çocuğun anne soyadını kullanmasına ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, TDK da anlamı olmayan Küncü soyadının çocuğun arkadaşları ve çevresinde kinci olarak söylenebileceğini, çocuğun bu nedenle zarar göreceğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmasına İzin) davası olup, davalı T3 tarafından; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlât edinme yoluyla da kurulur (TMK m. 282)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Vesayet hukukuna ilişkin olarak yetki ve izin verilmesi hakkında açılan davada .... Sulh Hukuk, ............ Sulh Hukuk (.......... Sulh Hukuk) ve ......... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakılan ergin çocuğun mirasen kalan taşınmaz hisselerinin satışı ve taksimi için vasi olan annenin izin isteğine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında izin istemi davası bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya vasinin görev süresinin uzatılması ve vasiden hesap işlemleri istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Dosya kapsamından, 1975 doğumlu ...'nin .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/93 E. - 1999/88 K. sayılı ilâmı ile kısıtlanarak, annesi ...'nin velayeti altında bırakıldığı, .............

                UYAP Entegrasyonu