WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 13/01/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, yoksulluk ve iştirak nafakası bu karar ile takdir edilmiş, temyiz incelemesine konu nafaka artırım davası ise 02/09/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucuna göre davacı ev hanımıdır, baba yanında kalmaktadır; nafaka yükümlüsü davalı ise, elektrik teknikeridir, 1.200.00 TL maaş almaktadır. Boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat da edilmemiştir....

    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin, 10.000,00 TL iştirak nafakası, 12.000,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 22.000,00 TL nafaka ödemesi hususunda anlaştıklarını, buna yönelik olarak aralarında ek protokol düzenlediklerini ancak çocuk için ödenecek nafakanın mahkemeye sunulan anlaşmalı boşanma protokolünde ayrıca dile getirilmediğini, anlaşmalı boşanma protokolünde 22.000,00 TL'nin yoksulluk nafakası olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve mahkemece bu yönünde hüküm kurulduğunu, çocuğun yaklaşık bir yıldır müvekkilinin yanında kaldığını, tüm ihtiyaçlarını müvekkilinin karşıladığını belirterek; davalıya müşterek çocuk için ödenen nafakaların...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece: davacı tarafından açılan maddi manevi tazminat, tedbir - yoksulluk nafakası davalarının REDDİNE karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece: davacı tarafından açılan maddi manevi tazminat, tedbir - yoksulluk nafakası davalarının REDDİNE karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2007/618 Esas- 2008/103 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalı için her yıl ÜFE oranında artırılmak üzere 250 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davacının ÜFE artırımı ile 450 TL nafaka ödediğini, davacının sadece emekli maaşı geliri olduğunu, davalının davacı ile ortak olduğu taşınmazı satın aldığını, davalının kira geliri olduğunu, davalının boşanmadan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davalının kira ödemediğini belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava istemiştir. Davalı vekili; müvekkilinin boşanmadan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davacı ile hisseli olan taşınmazın 2014 yılına kadar davacının zilyetliğinde kaldığını, davacının bu taşınmazın kira gelirlerinden yararlandığını, davalının taşınmazı borçlanarak satın aldığını, kira geliri olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Ayrıca madde metninden de anlaşıldığı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysaki, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D.: Aile Hukuku, C.2, İstanbul 2019, s. 302)....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davacı ile davalının 28.05.2009 tarihinde verilen kararla boşandıklarını ve davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; davalının özel bir dershanede öğretmen olarak çalışmaya başladığını ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığını iddia ederek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Birleştirilen ... 3.Aile Mahkemesinin, 2012/133 esas sayılı davasında ise davalı kadın; boşanma davasıyla, müşterek çocuk lehine hükmedilen 400 TL iştirak nafakasının 1000TL'ye yükseltilmesi istenilmiştir.Mahkemece; davalının boşandıktan sonra öğretmen olarak çalışmaya başladığı, düzenli gelir elde ettiği ve yoksulluk halinin ortadan kalktığı gerekçesiyle davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin kabulüne, birleştirilen iştirak nafakasının artırılması davasının ise kısmen...

            Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; usulü itirazlarının dikkate alınmadığını, çocuklar için açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, boşanmadan sonra kadın ve çocuklara birer daire verildiğini, çocuklara ait olan dairelerin intifa hakkının da kadında olduğunu, kadının sigortalı olarak yüksek miktarda maaşla çalıştığını, erkeğin ise ekonomik durumunun bozulduğunu, bu hususların karar verilirken dikkate alınmadığını, yine asıl davada kadının reddedilen yoksulluk nafakası davası yönünden erkeğe vekalet ücreti verilmemesinin yanlış olduğunu, yine birleşen davanın reddi kararının da yanlış olduğunu belirterek asıl davanın tümden reddine, karşı ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen davanın ise iştirak nafakalarının kaldırılması davasıdır....

            yoksulluk nafakası talebinden vazgeçmiş olması sebebiyle yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinin reddine karar verilmiştir....

              Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu