Yoksulluk nafakası ve tazminatların boşanmadan bağımsız bir dava ile talep edilmeleri halinde dava değeri tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasının yıllık tutarının toplamı olacağından, davalı-davacı kadına talep ettiği yoksulluk nafakasının yıllık tutarı ile manevi tazminat miktarı üzerinden peşin nispi harcı tamamlaması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m.30-32) harç tamamlandığı takdirde işin esasına girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi, harç tamamlanmadığı taktirde Harçlar Kanunu m. 30-32 uyarınca işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakasının boşanma davasına bağlı bir talep olup, MK. nun 174 ve 175 maddelerine istinaden boşanma davası ile birlikte derdest davada tedbir nafakası talep ederken boşanmadan sonra yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması halinde bağlanacak tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamının istenebileceğini, tarafların Kırıkkale 1.Aile Mahkemesi Hakimliği'nin 03.02.2014 tarihli ve 2013/453 E. -2014/49 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, ilgili dava dilekçesi ve duruşma zaptı incelendiğinde davalının verdiği cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanında yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığını, bu nedenle de mahkemece 280 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, mahkeme kararının 4. maddesinde yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat istemi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulduğunu, dolayısıyla ortada kesin hüküm bulunduğunu, bundan sonra yoksulluk nafakası talep edilmesinin mümkün olmadığını, davalının SGK'dan...
(TMK m. 175) Tüm dosya kapasımından; davanın, boşanmadan sonra açılan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerine ilişkin olduğu, davanın süresinde açıldığı, reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve bu süre içerisinde ortak hayatın kurulmasından kaçınan davalı erkeğin kusurlu olduğu boşanma yüzünden mevcut menfaatlerini kaybeden kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca uygun miktarda maddi tazminat ile boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince kadın yararına maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ile hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarının isabetli olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacı ve davalının boşandıklarını, boşanma ile birlikte davacıya aylık 300 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, davacının 1.200- TL emekli maaşının olduğunu, boşanmadan önce de maaş geliri yetersiz olduğu için kendisine yoksulluk nafakası bağlandığını, günümüz ekonomik şartlarında davacının geçinmekte zorlandığını, davalının ise maddi durumunun çok iyi olup, birçok mülkü bulunduğunu, davacı için takdir edilen nafakanın TEFE-TÜFE oranında aylık 950 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, davalının boşanmadan sonraki gelir durumuna göre mahkemece yoksulluk nafakasının artırımının reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Hükmün bu yönden onanması gerekmiştir. İştirak nafakası yönünden ise; çocuk için protokol ile belirlenen ayrı bir iştirak nafakası bulunmadığı gibi, hüküm altına alınmış bir iştirak nafakasıda yoktur. Açıklanan nedenlerle müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, bu yöndende davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 200 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra ...'dan emekli olup 718,20 TL düzenli gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre aldığı nafaka ile, emekli maaşı miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Açılan bu davada, davalı-karşı davacı tarafından talep edilen maddi-manevi tazminat miktarı 160.000,00 TL olup, 35,90 TL peşin harç düşüldükten sonra yatırılması gereken peşin nispi harç miktarı 2.696,50 TL'dir. Davalı-karşı davacı tarafından açılan davada, kendi lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk, nafakası talep edilmiş olup, talep edilen nafakanın bir yıllık toplam bedeli üzerinden yatırılması gereken nispi peşin harç miktarı 51,21 TL'dir Davalı-karşı davacı tarafından talep edilen tedbir/yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden peşin nispi harcın ikmali gerekmektedir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Davalı-karşı davacı tarafından açılan davada, kendi lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası talep edilmiş olup, talep edilen nafakanın bir yıllık toplam bedeli üzerinden yatırılması gereken nispi peşin harç miktarı 59,30 TL'dir Davalı-davacı tarafından talep edilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden peşin nispi harcın ikmali gerekmektedir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Kaynaklı Yoksulluk Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile yoksuluk nafakası talebine ilişkindir. Dava değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir. Nispi harça tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu md.28/a) Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilmez. Davacı dava dilekçesiyle maktu harç yatırmıştır....
Birleşen davada mahkemece kadın lehine aylık 300 TL tedbir nafakası hükmedilmesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre bir isabetsizlik olmadığı, ancak TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına şeklinde karar verilemeyeceği, boşanmadan bağımsız olarak açılan TMK 197 maddesi uyarınca istenilen tedbir nafakasında bu yönde bir süre sınırlamasına gidilemeyeceği belirlenmiş ise de; davacı kadının istinafı olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiş olup, sonuç olarak davacı-k.davalı erkeğin yoksulluk nafakası dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....