Aylık 2.000,00 TL önlem nafakasının dosya kapsamına hakkaniyete tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davalının istinafının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aylık 2.000,00 TL önlem nafakasının dosya kapsamına hakkaniyete tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davalının istinafının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Dava süresince geçerli olacak olan bu tedbirlerin alınması, tarafların “kusursuz” olma şartına bağlanmamış, yasada önlem için “kusur” unsuruna yer verilmemiştir. Başka bir ifadeyle tarafların kusur durumu hiç bir şekilde tedbir nafakası takdirine etkili bir unsur değildir (Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2011 tarihli 2011/2-253 esas, 2011/670 karar sayılı kararı). Lehine önlem alınacak taraf kusurlu olsa dahi önlemin gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABULÜ ile, Aylık 300,00TL önlem nafakasının her ay dava tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; nafaka miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası istemine ilişkin olup, dosya kapsamı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Kadın lehine, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacı lehine talep edilen tedbir nafakasının reddine, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk Harun Altun lehine 1.000 TL tedbir nafakası verilmesine, belirlenen nafakanın her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının niteliği gereği ÜFE oranında artış talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de, çalışan eşin tedbir nafakası almasının mümkün olduğunu, buradaki kıstasın yaşam kalitesine yönelik olduğunu, müvekkilinin tüm giderler ile tek başına mücadele etmek zorunda kaldığından ve evlilik birliğine davalının katkısı olmadığından tedbir nafakası talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle davacının kendisi için talep edilen tedbir nafakası isteğinin reddi hatalı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın kabulü ile, tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye bırakılmasına, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk Meryem için aylık 350,00 TL, müşterek çocuk Fırat için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlayarak karar kesinleşinceye kadar katılım nafakası niteliğinde önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadın lehine 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir- iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğunu, yine lehine hükmedilen tazminat miktarlarının da az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, ayrı yaşamada haklılık sebebine dayalı önlem nafakası istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davacı kadının davası Türk Medeni Kanununun 197. maddesinde düzenlenen önlem nafakası isteminden ibarettir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6) Davacı dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmıştır....
Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
Tarafların davalının kusurlu tutum ve davranışları sonucu ayrı yaşadıkları ve davacının önlem alınmasını istemekte haklı olduğu anlaşıldığına ve mahkemece de böyle kabul edildiğine göre; ayrılmalarından önce birlikte oturdukları konuttan davacının yararlanması için uygun önlemin alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.02.2016(Prş.)...
Aile Mahkemesi 2020/159 Esas sayılı dosyasında verilen ara karar gereği davalı müvekkili ile müşterek çocukları lehine toplam 3.000TL olarak belirlenen tedbir nafakasını icra takibine konu ettiğini,tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedildiğini,bunun müşterek çocukların bakım, eğitim ve korunmalarının giderilmesi için alınmış bir önlem olduğunu, boşanma davası devam ettiği sürece eşlerden biri her zaman tedbir nafakasına hükmedilmesini talep edebiliyorsa ve bu durum karşısında tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilebiliyorsa yani karar geriye yürütülebiliyorsa dava süresi boyunca davalı müvekkilinin müşterek çocukların eğitim gideri için yapmış olduğu ödemelerin de tedbir nafakası kapsamında olduğunu,bu nedenle yapılan ödemelerin talepten mahsup edilmesi gerektiğini,İstanbul Anadolu 19....