Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

müştekinin 11/01/2022 tarihli dilekçesinde 2021 yılının Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ait nafaka alacağına ilişkin şikayette bulunduğu, ... 6....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/714 Esas sayılı dosyasında icra takibinin nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalının nafaka alacağı bulunmamasına rağmen tekrar ... 12.İcra Müdürlüğünün 2013/74 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalıya nafaka borcu olmadığının tespiti ile davalıya yapılan fazla ödemelerin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davaya konu ... 12. İcra Müdürlüğünün 2013/74 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın birikmiş nafaka alacağı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 01.03.2012 gün ve 2012/347 Esas 2012/1564 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi Vekili, şikayet olunanın, dava dışı borçlu .... aleyhine ... 21. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4912 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatığını, adı geçen borçlunun taşınmazların satışına karar verildiğini, müvekkilinin dava dışı borçlu ile yaşadığı ilişkiden doğan çocuğuna mahkemece takdir edilen nafaka ilamının kesinleştiğini, nafaka borcunun ödenmemesi üzerine ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/1518 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin alacağının nafaka alacağı olması nedeniyle iştirak amacıyla icra dosyasına yazı yazıldığını, ... 21....

        Daha önce davalı lehine hükmedilmiş nafaka, reddedilen boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen, dava süresince geçerli olan tedbir nafakası olup, bağımsız bir nafaka davasında tayin edilen bir nafaka değildir. Önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkmıştır. Dolayısıyla karşı dava tarihinde hukuken devam eden bir nafaka mevcut değildir. Ne var ki, karşı dava ile telep edilen nafakanın artırılmasına ilişkin istek, bağımsız nafaka talebi niteliğindedir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi önceki boşanma davasının reddine bağlı olarak geliştiğine göre, davalı-karşı davacı(nın) ayrı yaşamakta ve nafaka talebinde haklı olduğu kabul edilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, boşanma ilamının kesinleştiğini, davacının boşanma ile yoksulluğa düştüğünü belirterek dava tarihinden itibaren 1.200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın çalışma imkanının bulunduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece; nafaka arttırım davasının açıldığı 31.08.2012 tarihine kadar 19 aylık katılım ve yoksulluk nafakasının talep olunduğunu, bu durumda da 4.750TL birikmiş nafaka ve 1.537,74 TL %9 kanuni faiz alacağının tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, ..... sayılı icra takibinde davacının toplamda 7.462,48 TL borcunun olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Somut olayda;.......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 10.05.2012 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla kendisine aylık 300.00 TL, müşterek çocuk için aylık 150.00 TL nafaka bağlandığını, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500,00 TL'ye iştirak nafakasının ise 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK' nın 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile hükmedilen nafaka ilamının kesinleştiği tarihten eldeki dava tarihine kadar geçen süre dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen nafaka miktarında isabetsizlik yoktur....

                Buna göre; kabul edilen nafaka miktarı aylık 400,00- TL'dan yıllık 4.800,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka miktarı yıllık beşbinsekizyüzseksen -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/577 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ara kararına karşı yapılan istinaf başvurusunda 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı yan dava dilekçesinde özetle "...nafaka borcu bulunmadığı, ödediği halde diğer tarafça aleyhine yapılan İzmir 6.İcra Md.nün dosyasında müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine ve davalı aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, takibin tedbiren durdurulmasını" talep ve dava etmiştir. Davalı yan cevap dilekçesinde özetle "...diğer tarafın yaptığı ödemelerin nafaka ile ilgili olmadığını, evlilik sırasındaki borçlar karşılığında gönderildiğini, nafaka adı altında gönderilen para bulunmadığını, davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu