Somut olayda, paylaşımın içeriği, sebebi, paylaşım tarihi, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince manevi takdir edilen manevi tazminat miktarının yeterli olmadığı anlaşılmakla, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 2.500TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun miktarda olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 39....
nun 23 nolu dairesindeki eksik imalatlar, işçilik ve malzemeden dolayı nesafet farkı için 13.984,00 TL ve ortak kullanım alanındaki eksiklikler ve sözleşmedeki paylaşım oranına aykırılıklar nedeniyle uğradığı zararlara karşılık 500,00 TL olmak üzere toplam 14.484,00 TL alacağın dava tarihi olan 22.08.2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacılardan ...'ın 27 nolu dairesindeki eksik imalatlar, işçilik ve malzemeden dolayı nesafet farkı için 13.984,00 TL ve ortak kullanım alanındaki eksiklikler ve sözleşmedeki paylaşım oranına aykırılıklar nedeniyle uğradığı zararlara karşılık 500,00 TL olmak üzere toplam 14.484,00 TL alacağın dava tarihi olan 22.08.2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacılardan .mirasçıları olan, ..., ... ve ...'...
Noterliğinin ... tarihli ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, zemin katların dükkan olacak biçimde 1 normal kat, en üstteki katta da teras kat olmak üzere, zemin-2 kat esasına göre yapılacak inşaatta, ... ada ... parsel ile ... ada ... nolu parsellerin mal sahibine verileceğini, diğer ... ada ... nolu parsel ile ... ada ... nolu parsellerin müteahhite ait olacağını, ileride hisseli vaziyetteki ... adadaki ... ve ... nolu parsellerin durumu çözüldüğünde müteahhit adına yapılacak olan ... ada 1 parseldeki inşaatın mal sahibi adına yapılacağını, diğer ... ada ..., ... ve ... nolu parsellerin müteahhite ait olacağını, mal sahibinin hisse durumunlarını yıl sonuna kadar çözüme kavuşturacağını, hisse durumu çözülünce mal sahibinin hisselerini başkalarına devir edemeyeceğini, hisseli vaziyetteki ... ada ... ve ... nolu parsellerin taksim ve tescil masraflarının mal sahibine ait olacağını ve %50 hissenin ferağının kendisine verileceğini...
talep ve dava etmiştir....
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, aynı zamanda hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının ve davalının babaları ve murisi olan ...'ın 1985 yılında taşınmazlarını evlatları arasında paylaştırdığını ve bedelsiz olarak evlatlarına hibe ettiğini, hibe sonucu dava konusu Kızılcapınar köyü 143 ada 3 no.lu parselin muris ... tarafından ...'a bırakıldığını, parsel üzerinde bir katlı ev mevcut iken 2. katın davacı ... tarafından bilahare yapıldığını, muris ...'ın 1985 yılında evlatları arasında yaptığı paylaşım ve hibe sonucu davacı ...'a aynı şekilde Kızılcapınar köyünde taşınmazlar ve ev verildiğini, davalı ... ın maliki olduğu dava konusu olan Kızılcapınar köyü 135 Ada 34 parsel yönünden satış senetleri ile davalı ... tarafından 3....
Somut olayda, paylaşımın içeriği, sebebi, paylaşım tarihi, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu, daha alt düzeyde tazminat takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 3.000TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalının istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 5....
Somut olayda, davalı tarafından yapılan paylaşımın içeriği, paylaşım tarihi (27/12/2016), davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 3.000TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 6....
Somut olayda, paylaşımın içeriği, sebebi, paylaşım tarihi, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu, daha alt düzeyde tazminat takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 8.000TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalının istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 11....
Somut olayda, davalı tarafından yapılan paylaşımın içeriği, paylaşım tarihi, davacının sıfatı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu, aynı ilkeler gözetilerek davacı yararına 3.500TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında "davanın kısmen kabulüne" dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 9....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Terör örgütü propagandası yapmak Hüküm :3713 sayılı Kanunun 7/2-1.cümle, 7/2-2.cümle, TCK’nın 62/1, 58/6-7, 63/1, 50/1-a,52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Farklı gün ve saatlerde facebook adlı sosyal paylaşım platformu üzerinden terör örgütü propagandası yapan sanığa verilen temel cezanın zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43/1 maddesi uyarınca artırılarak sonuç cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve paylaşım yapılan "06/04/2016" tarihinin suç tarihi olarak gösterilmemesi mahallinde düzeltilebileceği mümkün görülerek yapılan incelemede; Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya...