Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.07.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara ve aracın 22.09.2008 de edinilmiş olmasına göre; davacı vekilinin talebi araç üzerindeki katılma alacağı ve genel hükümlere dayanan ziynet alacağı isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının sadakatsiz davranışları nedeniyle TMK 236/2 maddesi gereğince katılma alacağı isteğinin reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki boşanma davası TMK'nın 166. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılmış ve Mahkemece bu hukuki nedene dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve mal paylaşımı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:25.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; adına kayıtlı olan taşınmazı nakit ve borçlu olarak babasının 27.07.2011 tarihinde kendisi için satın aldığını, kesinlikle borç yapılmadığını, dava dilekçesinde bile bilezik adetinin her paragrafta farklı yazıldığını, düğünde toplam 5 bilezik, altın kaplama saat, tektaş yüzük, alyans alındığını, mal paylaşımı davasında da davacının babasından 12.000,00 TL borç alındığının iddia edildiğini, davacı kadının planlı bir şekilde evden ayrılırken tüm eşyaları aldığını, eşyaları, evde bulunan parayı dahi alıp gittiğini, ertesi gün de boşanma davası açtığı, ziynet eşyalarını kendisinin kesinlikle satmadığını, çeyrek altınları davacının ailesinin ihtiyacı var diye onlara verdiğini, 1 adet çeyreği de kuzeninin düğününe hediye götürdüğünü, diğer ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bölge Adliye Mahkemesince, davacının asıl amacının, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptali olduğu, tasarrufun tarafları, eski karı-koca ve boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş olmadığı, tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlendiği, bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkânı olduğu,bu nedenle, boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğine ve tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiş olduğundan yapılan tasarruf işlemlerinin mahkeme ilamının icrası niteliğinde olmayıp, alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğundan ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden bahisle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...

        Aile Mahkemesinin 2021/65 E sayılı dosyasının, boşanmaya ve velayete dair kısmı hariç olmak üzere, kararın/protokolün mal ve tazminatlara, müvekkil lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemesine ve küçük ile yasaya uygulamaya ve vicdana aykırı biçimde baba ile arasında kurulmuş bulunan 45 günlük kişisel ilişkiye ve diğer aleyhe maddi ve manevi konulara dair hukuka ve hakkaniyete aykırı davanın kabulü kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf yasa yolu ile talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı) istemine ilişkindir. Gerekçeli karar taraflara 10/07/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, taraflardan davacı 20/08/2021 Tarihinde ,davalı ise 30/08/2021 Tarihinde ilk derece mahkemesi ilamını istinaf etmişlerdir. Taraflar Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, çünkü mal paylaşımı ile ilgili dava açabilmek için açılmış bir boşanma davasının varlığının dava şartı olduğunu, Türkiye'de açılmış bir boşanma davası olmadığından mal paylaşımı davası açılmasının usulsüz olduğunu, sadece Azerbeycan'da boşanma davasının açılmasının yeterli olmadığını, kaldı ki Azerbaycan'da açılmış davanın henüz sonuçlandığını, Azerbaycan'da dava kesinleştikten sonra ancak tenfiz talebinin ardından mal paylaşımı davası açılabileceğini, izah edilen nedenle dava şartı yokluğundan iş bu davanın reddi gerektiğini, İstanbul şartlarında dava konusu olan meskenin değerinin 700 Bin TL'den fazla olduğunu davacının da bildiğini, buna göre dava değerini doğru belirtip harcı ona göre yatırması gerektiğini, bunun yapılmamış olmasının da usulsüz olduğunu, harcın tamamlatılmasını talep ettiklerini, davacının müvekkili aldatmış olması nedeniyle mal talep etmesinin hukuken doğru olmadığını, davacının...

        ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2016/102 ESAS - 2019/293 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma -ZİYNET ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...diğer tarafın küfür ve hakaretleri-fiziksel şiddeti-ilgisizliği gibi sebeplerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,tarafların boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine-müvekkili ve çocuk için aylık 500'er TL.tedbir,iştirak ve yoksulluk nafakalarına-25.000 TL.maddi ve 25.000 TL.manevi tazminata-diğer eş adına kayıtlı iki adet araç yönünden mal rejimi kapsamında tasfiyeye-nitelikleri belirtilen ziynet eşyaları yönünden fazlaya ilişkin hakları...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Boşanma ve kişisel eşya (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) davasında, davalı -karşı davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344.maddesine göre istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararın veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması aksi takdirde başvuranın vazgeçmiş sayılacağı hususu yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davacı-davalı yararına hükmolunan tazminatlar ve nafaka, reddedilen manevi tazminat talebi, kabul edilen ziynet ve yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Davacı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte açılan ziynet eşyası alacağına talep istinaf incelemesi sırasında dairemizce boşanma dosyasından tefrik edilip esasa kaydedilmiş ve istinaf incelemesi bu dosya üzerinden yapılmıştır. Düğünde/evlenme sırasında taraflara takılan-verilen ekonomik değer taşıyan herşey (döviz, saat vb.) ziynet eşyası kapsamında değerlendirilecektir....

        İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafın cevaba cevap dilekçesinde değer artış payı ve katılma alacağı talebiyle mal rejiminin tasfiyesini istemesi üzerine, talebin dosyadan tefrik ederek ayrı bir esasa kaydedildiği ve bu esastan yürütülen yargılama sırasında, davacı tarafın ziynet alacağı dışında mal rejimine ilişkin talebi bulunmadığını açıkça beyan etmesi üzerine karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu, davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği ve harç ikmaline karar verildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir davası bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafından cevaba cevap dilekçesi ile mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunulup, bu istek için harç yatırılması isteği dava haline getirmez....

        UYAP Entegrasyonu