Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(TMK m. 166) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece kadının zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 23.11.2016 tarihli 2015/21449 esas ve 2016/15135 sayılı kararı ile “Davacı-karşı davalı kadının da eşine ‘Sen bir şey beceremiyorsun, işe yaramazsın, beceriksiz’ diyerek aşağıladığı, bu nedenle erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde davasının reddinin doğru olmadığı” gerekçesi ile karar bozulmuştur....

    GEREKÇE : Asıl dava, zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1), karşılık dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkindir. Eldeki davalarda, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK m. 355) yapılan inceleme sonucunda; Davacı-karşı davalı kadının, zina hukuksal sebebine dayalı davası yönünden istinaf isteğinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince, yukarıda yer verilen gerekçe ile kadının zina hukuksal sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama, tanık ifadeleri, mesaj kayıtları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği sabittir. Her ne kadar davalı-karşı davacı erkek zina eyleminin kadın tarafından affedildiğini iddia etmiş ise de, bu hususun ispatlanamadığı anlaşılmıştır....

    Yargıtay kararları doğrultusunda; zina sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için 3 koşul aranmaktadır. Bunlar ; 1- Evlilik koşulu 2- Cinsel İlişki Koşulu 3- Kusur Koşuludur. Somut olayımızda, davacı kadının, Ebubekir Aktaş isimli kişi ile birlikte yaşadığı hatta aralarında imam nikahı kıydıkları tanık beyanları ile ispatlanmıştır. Hatta davacı karşı davalının tanığı olan, Ebubekir Aktaş isimli kişinin babası olan İbrahim Aktaş isimli tanık beyanında 'Canan Hanım ile oğlunun ileride bir evlilik yapmak istediklerini net olarak beyan ettiklerini' ifade etmiştir. Dolayısıyla, resmi nikah olmadan aynı evde imam nikahı ile karı koca hayatı sürmeleri cinsel birliktelik koşulunun gerçekleşmiş olduğunun şüphe götürmez kanıtıdır. Aksi düşünce hayatın olağan akşına aykırıdır. Zina eyleminin ispatlandığı sonucuna varılması, aynı zamanda TMK 166/1....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi birleşen davanın kabulü ile boşanma, maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; zinaya dayalı boşanma taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ile boşanma, davacı-davalı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat, reddedilen tazminat talepleri, velayet, iştirak nafakası miktarı, ziynet, ziynete ilişkin vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Bu durumda, tarafların anlaşması doğrultusunda ziynet eyşası bedeli yönünden kısmen bedele hükmedildiği, kadının diğer tüm alacak taleplerinden feragat ettiği dikkate alındığında, mahkemece boşanma dosyasında kabul edilen ziynet eşyası yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer alacaklar yönünden ise, feragat beyanı dikkate alınarak, talebin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın tümden dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın eldeki davada yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kurulan hüküm açısından sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır....

      Bölge Adliye Mahkemesince verilen gönderme kararından sonra İlk Derece Mahkemesince verilen son kararda erkeğin boşanma davalarının kabulü, kadının zinaya dayalı davası ile kadının tazminat ve nafaka talepleri hakkında birinci karardan farklı bir hüküm kurulmamıştır. Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan kadının erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü davranış nedeniyle boşanma taleplerinin kabulü, kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddi ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararı temyiz hakkı bulunmamaktadır....

        Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise; 26.01.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebe dayalı boşanma davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesince; tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, asıl davada erkeğin zina hukuki sebebine dayalı talebinin ise reddine ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı; kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden; erkek vekili tarafından ise zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....

          Bu nedenle davalı kadının bu davranışları zina değil, "güven sarsıcı davranış" niteliğinde olup; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Bu durumda, zina hukuki sebebine dayanılarak açılmış boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.06.2017 (Salı)...

            GEREKÇE : Asıl ve birleşen davanın konusu, zina ve geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davasıdır. Mahkemece, asıl davanın zina ve geçimsizlik, birleşen davanın ise geçimsizlik sebebiyle kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tarafların istinaf başvurusu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle, af/hoşgörü kapsamında kalan eylemler ile boşanma davasından sonra meydana gelen olaylar kusur tespitine esas alınamaz....

            Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 2018/4441 E., 2019/6576 K. sayılı kararı ile; “…Davacı-karşı davalı erkek 04.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) ve hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası açmış, davacı-karşı davalı erkek tarafından 31.05.2016 tarihinde dava tamamen ıslah edilerek zina (TMK m. 161) olmazsa evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların zina (TMK m. 161) hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ıslah dilekçesi ile iddia edilen zina vakıasının yargılamanın devamı sırasında davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan dava tarihinden sonra 04.12.2015 tarihinde gerçekleşen bir olaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu