WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 300 günlük süre içinde doğan çocuk baba hanesine kaydedilmiş ise de çocuk hakkında velayet düzenlemesi yapılmadığından çocuğun velayeti askıdadır. Davacı baba tarafından açılan velayet istemli davada, dava kabul edilerek velayet anneye verilmiştir. Her ne kadar davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş ise de; davanın niteliği, velayeti askıda olan çocuğun velayetinin düzenlenmesine ilişkin olup kamusal yönü bulunan bir davadır ve davalı anne dava açılmasına sebebiyet vermemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekirken davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Davalı/ davacı kadının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2019/1 ESAS-2020/612 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Düzenlenmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; velayeti boşanmış olduğu davalı kadında olan müşterek çocuğun velayetinin müşterek olarak verilmesini talep etmiş olup, davacı 11/05/2018 tarihli celsedeki beyanında ise davalı ile Fethiye Aile Mahkemesinin 2017/120 Esas 178 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sırasında anlaşmalı olarak müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini ancak davalının çalışıyor olması sebebiyle bir yıldır müşterek çocuğa kendisinin baktığını belirterek her ne kadar dava dilekçesinde müşterek velayet talep etmişler ise de müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek tarafına verilmesini talep etmiş, davalıdan şu an için katılım nafakası talep etmediğini...

Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, davacı kadın boşanma davası açmakta ve ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat etmiştir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve davacı kadın ayrı yaşamada haklı olduğuna göre, davacı kadının boşanma davası ile tedbir nafakası ve velayetin tedbiren düzenlenmesi davalarının kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017 (Pzt.)...

    Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi TEMYİZ EDEN : Davalı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 13.07.2015 tarihinde açılmış olup, velayetin tedbiren düzenlenmesi istemine ilişkindir. Velayet davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda "çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiş olup (HMK m. 382/2- b-13), basit yargılama usulüne tabidir. (HMK m.316/l-ç). Basit yargılama usulünde, yapılan ilk duruşmada dava hakkında hüküm verilmeyen durumlarda, mahkeme tahkikata başlar ve tahkikat duruşması için tarafları duruşmaya davet eder. Mahkemece ön inceleme duruşması tamamlanıp, tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur....

      TMK 404. maddesi gereğince velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. Dava açıldığında anne sağ olduğuna göre, dava başlangıçta velayetin düzenlenmesi niteliğinde ise de yargılama aşamasında annenin ölmesi ile küçükler üzerinde velayet hakkının kalmadığının kabulü ile kamu düzenine ilişkin eldeki davada görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Velayet altında bulunmayan küçüklere vasi tayini zorunludur. Çocuklara vasi tayini konusunda görevli mahkeme vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların maddi gerçekten uzak ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, boşanma kararında davacının kendi yararına pek çok maddi edime hak kazanacak şekilde boşandığını, ancak davacının velayeti istemediğini, boşanma sürecinde davacı velayeti talep etmediği için davalının velayeti aldığını, ancak, gerek karşı tarafın talebi gerekse çocuğunun iyiliği için kişisel görüş gününe bağlı kalmadan tarafların her istediğinde görüşmesine, ortak çocuğun annesinde kalmasına muvaffakat verdiğini, ancak, davacının ortak çocuğu sürekli davalı baba ve babaanne ve dedeye karşı soğutma çabasına girdiğini ve sürekli çocuğu etkilemeye kalkıştığını, müvekkilinin velayet görevini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını, velayetin değiştirilmesini gerektirecek herhangi bir olumsuz durumun söz konusu olmadığını belirterek, açılan davanın reddini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 03.12.2012 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla ortak çocuk .... velayeti babaya bırakılmış, davacı anne 01.09.2014 tarihinde velayetin kendisine verilmesi için bu davayı açmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken: gözönünde tutulması gereken temel ilke çocuğun "üstün yararı" (...m.1)dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken: onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının boşanma davası, velayet, kusur, manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-davalı kadının velayet yönünden temyizinde; Velayette aslolan çocuğun menfaatidir. Çocuğun 2007 ...ayından bu yana anne yanında olduğu anne ile aralarında duygusal bağ oluştuğu, anneyi istediği, okul ve yaşadığı çevreye alıştığı, alınan uzman raporlarından da velayetin anneye verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.04.1992 gün ve 1992/2- 140 E. 1992/248 K. ile 22.01.2014 gün ve 2013/2- 2085 E. 2014/30 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, "boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için, velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir....

            Bu durumda, Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 E.- 2021/273 K, sayılı ilamı ile verilen boşanma ve velayet kararının kesinleştiği dikkate alındığında, eldeki davayı açan davacı baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar yönüyle davanın velayetin değiştirilmesi davası olduğu, önceki karardan sonra meydana gelen olaylara dayalı iddianın velayet talebi yönünden delilleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, kesinleşmiş velayet kararının derdestlik yönüyle dava şartı olmasının bu davada söz konusu olmayacağı, mahkemece boşanmaya ilişkin dava dosyasının Yargıtay'dan dönüşünün bekletici mesele yapılarak eldeki davanın görülmesi, dosya döndükten sonra, iddia ve deliller kapsamında velayetin değiştirilmesi talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, kararda yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırı şekilde derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın...

              UYAP Entegrasyonu