GEREKÇE: Davanın konusu, velayetin düzenlenmesi, iştirak nafakası, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir....
Boşanma kararı sonucunda, velayet kendisine verilen anne 02.09.2008 tarihinde ölmüştür. Aslolan ergin olmayan küçüğün velayet altında bulunmasıdır. Babanın davanın kendisine ihbar edilmesi halinde velayetin kendine verilmesi konusunda Aile Mahkemesinde dava açmak hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davaya katılmakta hukuki yararı vardır. Davanın babaya ihbarı ile velayetin kendisine verilmesi konusunda dava açması halinde, sonucu beklenilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple (BOZULMASINA), 02.07.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
zira talebin velayetin geçici/tedbiren değil nihai olarak davacıya verilmesine ilişkin olduğunu, boşanma davası kesinleşmeden velayet değiştirilmesi davasının açıldığı hallerde "velayetle ilgili önceki kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ,davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile eşi, Ankara Batı 4.Aile Mahkemesi’nin 2018/540 E. 2019/887 K. sayılı ilamıyla 14.11.2019 tarihinde boşanmış olup söz konusu boşanma ilamı 09.09.2020 tarihinde kesinleştiğini, İş bu boşanma davası sırasında tarafların evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen müşterek çocukları 22.04.2015 doğum tarihli Muhammed Talha Yarım’ın velayeti de anneye bırakıldığını Ancak davalı anne Ankara iline gidip boşanma davası ikame ettiği 21.06.2018 tarihinden bugüne velayet hakkı kendisine verilmiş olmasına rağmen müşterek çocukla kişisel ilişki tesisi kurmadığını boşanma davası açıldığı tarihten bugüne müşterek çocuk müvekkilimiz T1 ve annesi Necla Yarım tarafından bakılmış ve gözetildiğini Gerek mahkememizce hazırlanacak sosyal inceleme raporu gerekse de dinletecekleri tanıklarla...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocuk Simay'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması veya Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin kaldırılması talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise velayetin değiştirilmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar, 08/04/2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı babaya verilmiştir. Bu dava ise, 04/12/2015 tarihinde açılmıştır. Boşanma davasından sonra davalı babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamamıştır....
değerlendirildikten sonra velayet konusunda yeniden bir karar verilmesi gerekmiştir....
Velayet, kamu düzenine ilişkin olduğundan bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Belirtilmelidir ki, velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun; 15/04/1992 tarih, 1992/2- 140 esas ve 1992/248 karar sayılı, 22/01/2014 tarih, 2013/2- 2085 esas ve 2014/30 karar sayılı ilamları)....
Çocuğun üstün yararı ile çatışmayan “birlikte velayete” ilişkin kesin hükmü sonlandırarak adeta velayet konusunda KAOS yaratan yerel mahkeme kararının bu sebeple BOZULMASI düşüncesindeyim. KARŞI OY YAZISI Tanınmasına karar verilen yabancı boşanma ilamında ortak çocuğun velayeti konusunda “birlikte velayete” karar verilmiş olması; bu konunun Türkiye’de açılan boşanma davası içinde boşanmanın fer’i olarak yeniden düzenlenmesini gerektirmez. Türk hukukunda "birlikte velayet” kurumunun düzenlenmemiş olması; nispi etkilidir. Boşanma veya ayrılık kararı sonrası velayet durumunu düzenleyen Türk Medeni Kanununun 336/2-3. maddesi, "nispi emredici nitelikte" bir hükümdür. Bu nedenle, mahkemece, birlikte velayete re'sen karar verilemez. Ancak, ana/babanın bu konuda bir anlaşması mevcut ve bu anlaşma çocuğun üstün yararına aykırı değilse; anlaşma uyarınca, birlikte velayete karar verilmesi ve çocuğun hangi ebeveyninin yanında kalacağının da kararlaştırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Davacı baba 23.03.2011 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı üzerine velayeti annede olan 28.11.2005 doğumlu müşterek çocuk ...kendisiyle kaldığını beyan ederek velayetin değiştirilmesi suretiyle kendisine verilmesini istemiş, mahkemece de talep kabul edilmiştir....