"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkindir. Taraflar ... Aile Mahkemesi'nin 2013/608 Esas, 2013/509 karar ve 02.10.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı babaya verilmiştir. Bu dava ise 23.10.2014 tarihinde açılmıştır. Boşanma davasından sonra davalı babanın velayet hakkını kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 183. ve 349. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Diğer yandan; Velayet konusunda çekişmenin temyiz edilmek suretiyle sürdürüldüğüne işaret edilmesine rağmen temyiz istemini sadece velayet olarak sınırlayarak hükmün boşanma bölümünün kesinleşmesine sebebiyet veren değerli çoğunluğun görüşüne katılma olanağımız da bulunmamaktadır. Bir yandan boşanmanın fer'i hükmü olan velayet konusunda çekişme var deyip bir yandan da tüm konularda anlaşma varmış gibi hükmün boşanma bölümünün kesinleşmesine sebebiyet vermek anlaşmalı boşanma kavramı ile bağdaşmaz. Velayet konusunda çekişme sürdüğüne göre anlaşmalı boşanma hükmü kesinleşmiştir denilemez. Temyiz sınırlandırmasına da kabul şekli bakımından katılabilmem mümkün değildir. Farklı düşünüyorum....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi davasıdır. Müşterek çocukların velayeti boşanma ilamı ile davacı anneye verilmiştir. Davalı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesine dair davada Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2020/175 esas 2020/228 karar sayılı ilamıyla davacı annede bulunan velayetin davalı babaya verilmesine karar verilmiştir. Eldeki davada ise İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Davacı - karşı davalı taraf; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olması, ortak velayete karar verilmesine yönelik olarak, davalı - karşı davacı taraf; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakasının yüksek olması, velayet düzenlemesi, şahsi ilişki düzenlenmemesine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi yine kişisel ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir....
DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba ... ile anne ..., Adana 6. Aile Mahkemesinin 2010/1268 esas, 2011/115 karar sayılı, 10/03/2011 kesinleşme tarihli ilamı ile boşanmışlar ve müşterek çocuklar Busenur ve Burak'ın velayetleri anneye verilmiştir. Anne Z...n 26.01.2015 tarihinde vefat etmesi üzerine baba 10.02.2015 tarihinde eldeki velayetin tevdii davasını açmış, küçüklerin vasisi ... yargılama esnasında müdahale talebinde bulunmuş, küçüklerin velayetleri babaya verilmiştir. ...; 02.02.2015 tarihinde küçüklerin vasisi tayin edilmek için talepte bulunmuş, velayet yargılaması devam ederken Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.07.2015 tarihli 2015/172 esas, 2015/1066 karar sayılı, 26.08.2015 kesinleşme tarihli ilamıyla küçük B...a; Adana 2....
Yabancı mahkemelerinin boşanma ve boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, nafaka, tazminat, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik kararlarının Türk Mahkemesinde yasal koşullarının oluşması durumunda tenfizi istenebilir. Yabancı Mahkeme kararının kısmen tenfizine de karar verilebilir. Yabancı mahkemenin boşanma kararında velayetin düzenlenmemesi veya velayetle ilgili düzenlemenin Türk kamu düzenine aykırı görülüp, tenfizine hükmedilemeyeceğinin anlaşılması durumunda kısmi tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır. Yabancı mahkemece verilen bir kararın tanınması ve tenfizine ilişkin dava boşanma ve bunun eki niteliğindeki talepler hakkındaki davayla aynı nitelikte değildir. Bir başka deyişle yabancı mahkemenin boşanma kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararında yer almayan velayete ilişkin konuda hüküm kurulması ayrı ayrı davalardır. ......
Somut olayda davacı ..., Alman Mahkemesinin boşanma kararının tanınmasını istemiş, ... yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin kararının tanınması ve tenfizine karar vermiş, tarafların müşterek çocuğu 2004 doğumlu ... yönünden ... Nöbetçi Aile Mahkemesine ihbarda bulunulmasına hükmetmiştir. Bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Yabancı mahkemelerinin boşanma ve boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, nafaka, tazminat, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik kararlarının Türk Mahkemesinde yasal koşullarının oluşması durumunda tenfizi istenebilir. Yabancı Mahkeme kararının kısmen tenfizine de karar verilebilir. Yabancı mahkemenin boşanma kararında velayetin düzenlenmemesi veya velayetle ilgili düzenlemenin Türk kamu düzenine aykırı görülüp, tenfizine hükmedilemeyeceğinin anlaşılması durumunda kısmi tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır....
A.H. ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet- Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesine uygun düşer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-* Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....