"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 16.02.2015 gün ve 17140-1880 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mahkemece davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine dair kararı davalı-davacı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 16.02.2015 gün 2014/17140-2015/1880 sayılı kararı ile onanmıştır. Toplanan delillerde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda mahkemece davalı-davacı erkeğin tespit edilen kusurları yanında davacı-davalı kadının eşinin ailesi ve akrabaları ile görüşmesini istemediği bu konuda eşine kısıtlama ve baskı yaptığı, huzursuzluk çıkarıp, kavga ettiği anlaşılmaktadır. O halde davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Evlenmenin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek eş tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkek eşin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin, kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece; "davalı-davacının ve ailesinin kusuru olduğu gerekçesiyle, davacı-davalı kadının davasının kabulüne karar verilmiş ise de; toplanan delilerden, tarafların 15.2.2011 tarihinde birlikte kadının ailesini ziyarete gittikleri ve kadının artık dönmeyeceğini belirtmesi üzerine ayrı yaşamaya başladıkları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-davacı (kadın) tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın eylemlerinin zina olarak değerlendirilemeyeceği bu sebeple davalı-karşı davacı kadının zina (TMK md. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispat edilmiş sayılamayacağı; ancak terditli taleplerinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma sebebinin gerçekleşmiş bulunmasına göre, davalı-davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/180 esas, 2014/186 karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, davanın kabul edilerek tarafların boşanmasına karar verildiği ve boşanma hükmünün 06.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre; davacı kadının eldeki boşanma davasında boşanma talebinin konusuz hale geldiği görülmektedir....
Aile Mahkemesi kararı ile tefrik edilmediğini ve boşanma hususu ayrıca kesinleştirilmediğinden dosyanın bir bütün olduğunu, burada boşanma gerçekleşmeden ve nüfusta hala evli gözükür iken, bu davanın açılamayacağını, önemli olanın resmi kayıtlar ve mahkemenin boşanma hususunun ne zaman kesinleştirdiği olduğunu, ayrıca yine vekalet ücretinde tavzih karardan sonra yapılamayacağını, yerel mahkemenin karardan sonra tavzih yapmasının hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 162. maddesi koşullarının da oluşmuş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 22.05.2006 pzt....
Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar bozma ilâmında eldeki davanın kadın tarafından sonradan açılan boşanma davası ile birleştirilerek görülmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmişse de her iki davanın birleştirilerek görülmesinde zorunluluk bulunmadığı, görülmekte olan boşanma davasında davalı kadının yasal süresi içinde cevap vermediği, dolayısıyla sonradan açtığı ve bu dosyayla birleştirilmesi istenen dosyadaki taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusurun boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusur olacağı, davalardan birinin boşanma, diğerinin tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerine ilişkin olduğu dikkate alındığında, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi hâlinde bu durumun iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırılık oluşturacağı, kadının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin...
Kural olarak, boşanma davalarında hâkim ikrarla bağlı olmadığı gibi kabulle de bağlı değildir. Bu durum, Türk Medeni Kanunu'nda "irade ilkesine" dayanan bir boşanma sisteminin olmayışından kaynaklanır. Çünkü irade ilkesine göre tarafların karşılıklı rızaları boşanma kararı verilmesi için yeterlidir. TMK'da ise kusur ilkesi, irade ilkesi ve evlilik birliğinin sarsılması ilkeleri gibi tek tipten oluşmayan karma bir sisteme yer verildiği görülmektedir (Gençcan, Ö.U: Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2017, s.118). Uyuşmazlığın temelini teşkil eden anlaşmalı boşanma davaları kısmen irade ilkesinin uygulandığı davalardır. Bu durum, maddede yer alan "Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz" cümlesinden de anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin kurulması sırasında karşılıklı iradelerine önem verilen tarafların boşanma konusunda da istek ve beyanlarının dikkate alınması anlaşmalı boşanmanın gereğidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre davalı-davacı kocanın birleşen boşanma davası reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek, kendisi tarafından daha önce açılan ve retle sonuçlanan boşanma davasına dayanarak Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi uyarınca boşanma talep etmiştir. Davalı erkek tarafından açılan önceki boşanma davasının "davalı kadının kusurlu davranışı bulunmadığı" gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık süresi içinde davalı kadının kusurlu bir davranışı da ispatlanamamıştır....