"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı temyiz etmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1999 yılında evlendiklerini, davalı ve ailesinin uyguladığı baskı ve şiddet nedeniyle son iki yıldır ayrı yaşadıklarını, evliliğinde davacıya takılan ziynet eşyalarının, davalılar tarafından “sen saklamayı bilmezsin” denilerek alı konulduğunu, evden kovulduktan sonra ziynetlerin davacıya iade edilmediğini belirterek dava konusu edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve ev eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkiline şiddet uyguladığı ve evden kovduğunu, konutta bulunan bir kısım eşyaların tespit edildiği ve tarafına verildiğini; ... adet no frost buzdolabı, iki takım koltuk takımı, ... adet çekyat, ... adet masa-sandalyeleri, ... adet orta sehba, ... adet zigon sehpa ve ... adet fiskos sehba olan çeyiz eşyası ile ... adet 60 gr ... ayar altın kelepçe, ... adet her biri ... gr ... ayar altın düz bilezik, ... adet her biri 25-30 gr arası ... burma bileziğin tarafına verilmediğini belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davacının boşanma davasının reddine, mahkememizce geçici velayete, kişisel ilişkiye ve tedbir nafakasına ilişkin olarak 25/11/2019 tarihli tensip 13 ve 14 nolu ara kararları ile verilen tedbir mahiyetindeki kararın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Boşanma, Ziynet Eşyasının İadesi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Gerekçeli karar davacı vekiline 14.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili 30.06.2020 havale tarihli dilekçe ile istinaf talebinde bulunmuş, davacı vekilinin istinaf dilekçesi 12.04.2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili tarafından sunulan 16.09.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bu nedenle istinaf taleplerinin reddini talep ettikleri anlaşılmıştır....
ait 14 adet çeyrek altın ve 6 adet bileziğinin kendisine verilmediğini beyanla, kişisel eşyalarının aynen iadesine veya karşılığı 1.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine ve ziynet eşyalarının kendisine aynen iadesine veya karşılığının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; davalı tarafından müvekkiline hakaret edildiği, fiziksel şiddet uygulandığı bu sebeple davacının evden ayrıldığı, düğünde takılan ve davalıda kalan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet düzenlemesi ve kadının kabul edilen ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde tek tek saydığı ziynet eşyalarının aynının ya da bedellerinin tarafına verilmesini talep etmiş, mahkemece; davalının kadına ait ziynet eşyalarını iş yeri açmak için aldığı ve kadına iade etmediği gerekçesiyle ziynetlerin toplam bedeli olan 15.736,00 TL'nin davalıdan alınarak kadına iadesine karar verilmiştir...
ve çeyiz eşyasının miktarları yönünden HMK'nın 362/1- a maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması nedeni ile kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının açmış olduğu boşanma davasına cevabında karşı dava olarak kendisine düğünde takılan ziynet eşyalarının alyans dahil davalı tarafından bozdurularak harcandığını ve iade edilmediğini beyan ederek dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyasının aynen iadesine olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....