Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Taraflar İskilip Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2016/993 E. 2021/106 K. sayılı kararı ile boşanmış olup henüz boşanma kararı kesinleşmemiştir, davacı kadının boşanma davasında talep ettiği çeyiz ve ziynet eşyaları talebi boşanma davasından tefrik edilerek işbu dava ile tüm deliller dosya arasına toplandıktan sonra ziynet eşyaları yönünden tanık, fotoğraf ve video gibi deliller de değerlendirilerek Çorum Aile Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi Hüseyin Çütçü tarafından tanzim edilen 05/03/20218 havale tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisine alındığı görülmüştür. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1)....
-TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacı müvekkiline verilmesine, yargılama| giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece; "Açılan asıl dava; boşanma ve ferileri, ziynet eşyalarının iadesi ve davacının kızına aldığı 4.000,00- tl değerindeki çeyiz setinin iadesi istemine ilişkindir. Karşı dava ise, boşanma istemine ilişkindir. Kaldırma kararı sonrasında, davacı tarafa açıklama yapmak üzere süre verilmiş, verilen süre içerisinde ziynetlere yönelik açıklama yapmıştır. Açıklama dilekçesi sonrasında ziynet alacağına dayalı bilirkişi ek raporu alınmıştır. Önceki kararımızın tümüyle kaldırılması ve davalının sair itirazlarının incelenmemesi nedeniyle tüm talepler hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, erkek tarafından alındığını kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz....
itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, kabul edilen alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmadığı gerekçesiyle ziynet eşyasının iadesi davasında, davacının ziynet eşyasının iadesi davasının reddedilen kısmına yönelik, davalının ise faize yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendleri kaldırılarak yeniden ziynet eşyalarının iadesine yönelik yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, davacının ziynet eşyasının iadesi davasının kabulü ile; 60 adet çeyrek altının aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 20.520TL, 6 adet cumhuriyet altını aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 8.460 TL,1 adet gremse altın aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 3.420 TL,1 adet 22 gram 22 ayar bilezik (üçlü burgu) aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 4.246 TL,1 adet 18 gram 22 ayar bilezik (üçlü burgu) aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 3.474 TL, 3 adet 15'er gram 22 ayar bilezik (ikili burgu) aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 8.685 TL, 2 adet 12'...
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet eşyasının iadesine ilişkindir. Davalı erkeğin Ziynet iadesi/bedeli davasına yönelik istinafı yönünden; Ziynet alacağına yönelik yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ziynetler yönünden verilen kabul kararının ve davacı lehine iki defa vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle, belirtilen yönlerden kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, boşanma ve çeyiz eşyalarına ilişkin hükümler istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....
Toplanan delillerden, ziynet eşyasının erkek tarafından alınıp kadına iade edilmediği iddiasının ispatlandığı, zira kocanın ziynet eşyasının iadesine ilişkin davaya açıkça cevap vermediği ve kadının darp sonucu evden ayrılması nedeniyle ziynet eşyasının yanında olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bilirkişi raporunda, tabidir ki ziynet eşyasının gramının, göz kararı ve standart üretimler dikkate alınarak saptandığı; raporun aksinin ancak o kıymette bir belge ile ortaya konulabileceği; dolayısıyla ziynet eşyasının gramlarına yönelik itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, ziynet eşyasına yönelik de kocanın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
burma bilezik (adeti 30- 33 gram arası), 2 adet kalın bileklik tarzı 22 ayar bilezik, 5 adet çeyrek altın takıldığını, düğün gecesi bu ziynet eşyalarının davalı tarafça kendisinden zorla alındığını, ayrıca müşterek haneden tatil için ayrıldığı için ev, çeyiz ve kişisel eşyalarını da alamadığını belirterek, ziynet eşyalarının ve ev, çeyiz ve kişisel eşyalarının aynen tarafına iadesine, mümkün değilse bedelinin tarafına ödenmesine, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....