Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesine göre mal rejiminin sona ermesi ve tasfiyesi halinde her eşin diğer eşte bulunan mallarının geri alınacağının hükme bağlandığını, boşanma dava tarihi itibariyle mal rejiminin sonra erdiğini, davanın boşanma kararı kesinleşmeden açıldığını, uyuşmazlığın Medeni Kanunun 2. kitabında düzenlendiğinden aile mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK'nın m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, evlilik birliği içinde satın alınarak davacı eş adına kaydedilen dava konusu aracın bedelinin tamamının davacının kişisel malından karşılandığı, davalının hiçbir katkısının olmadığı iddiasına dayalı aracın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Dava, boşanma davasının açılmasından sonra ancak boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılmıştır....

Hukuk Dairesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ : Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal tescil istemi ile açılmış olup yargılama sırasında davacı erkek tarafından verilen 31.5.2016 tarihli dilekçeyle, mal rejiminin tasfiyesi ve tapu iptal tescil istemiyle dava ıslah edilmiştir. Mahkemece 19.9.2018 tarihli celsede tapu iptal tescil davasının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davadan tefriki ile mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, incleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarihli 2020/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşandıkları, boşanma anlaşmasında mal rejiminin tasfiyesi yönünden bir anlaşmanın bulunmaması nedeniyle yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2010 (Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinden verilen 14.02.2012 gün ve 99/259 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının redle sonuçlandığı ve 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği, boşanma gerçekleşmediğinden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Ancak daha sonra davacı ... tarafından 02.04.2013 havale tarihli "temyizden feragat" dilekçesi verilmiş, UYAP aracılığı ile Dairemize intikal ettirilmiştir. Ne var ki; feragat dilekçesi veren davacı ...’nun anılan dilekçenin ibrazı sırasında kimlik tespiti yapılmamıştır. Hal böyle olunca; davacı ...’nun 02.04.2013 havale tarihli temyizden feragat dilekçesine ilişkin kimlik tespitinin yapılması, anılan evrakın dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mal varlıkları, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad.228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad.227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad.232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Eşler, 14.11.2006 tarihinde evlenmiş, 07.01.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 27.01.2015 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tafiyeye konu ... İplikçilik Ve Tekstil Ürünleri San. Ltd. Şti., eşler evlenmeden önce davalı eş ortak olmuş ve kişisel malıdır....

            Davalı-karşı davacı T1 vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, 24/03/2016 tarihinde evlenen tarafların 2017 doğumlu müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasında davacı ve ailesinden kaynaklanan geçimsizlik olduğunu açıklayarak, davacının haksız davasının reddine, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, belirtilen nafaka, maddi manevi tazminat, ziynet eşyasının aynen aksi halde şimdilik 1000TL bedelinin, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 1000TL alacağın faiziyle davacıdan tahsiline, müvekkilinin ve müşterek çocuğun haklarının (nafaka,tazminatlar ve mal rejiminin tasfiyesi nedeni ile) teminat altına alınmasının sağlanması için davacı-karşı davalı adına kayıtlı Denizli İlinde bulunan arsa/taşınmaza ve devre mülke ve Ziraat Bankası Alibeyköy Şubesindeki taraflar adına olan USD ortak hesaba ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

            Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir....

              Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda: öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

                TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın feri (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur....

                UYAP Entegrasyonu