"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 14.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açmış, 10.11.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece feragat nedeniyle boşanma ve mal paylaşımı davalarının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; "tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde katkı payı talep etmediklerin tasdik etmeleri, duruşma sırasında eşya ve mal varlığına ilişkin hiçbir mal ve alacak talep etmediklerini beyan etmeleri anlaşmalı boşanma sırasında mal rejiminin tasfiyesinde geleceğe yönelik bir anlaşma yapıldığını göstermektedir. Aynı zamanda tarafların kesinleşen anlaşmalı boşanma davasının 2 numaralı bendinde tarafların karşılıklı olarak katkı payı alacağı talep etmedikleri belirtilmiş ve bu karar kesinlişmiştir....
Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da madem ki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2883 KARAR NO : 2021/2910 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/450 ESAS DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkil lehine 1.500,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00- TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu nafakaların her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında arttırılmasına, 100.000,00- TL maddi ve 100.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2883 KARAR NO : 2021/2910 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/450 ESAS DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkil lehine 1.500,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00- TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu nafakaların her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında arttırılmasına, 100.000,00- TL maddi ve 100.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2018/739 ESAS 2019/639 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava ve birleşen dava, kadın tarafından, erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/284 ESAS, 2021/657 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Dairemizin 26/09/2022 tarih, 2022/1786 esas, 2022/1634 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....
davası ve ferilerinin kabulüne, erkek tarafından açılan boşanma davası ve ferilerinin reddine karar verildiği, davalı-karşı davacı erkek tarafından yasal istinaf başvuru süresi içerisinde verilen kararda belirlenen kusur durumunun, kadının boşanma davasının kabulünün, kadın ve müşterek çocuklar için takdir edilen yoksulluk-iştirak nafakasının kadın lehine boşanma nedeni ile takdir edilen maddi-manevi tazminatın, erkek tarafından açılan boşanma davasının ferisinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile yasal süresi içerisinde usul ve yasaya uygun olarak istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesince yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırılmasına göre, kadının; ev hanımı olduğu, geliri ve mal varlığının olmadığı, kızı ile birlikte kirada oturdukları, erkeğin de; emekli olduğu, evinin olduğu, tek başına yaşadığı, 94 model arabasının olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; tarafların 20/04/2010 tarihinde evlendiği ve halen evi oldukları, Türkiye'de açılmış boşanma davası ya da yabancı mahkeme ilamını tanıma davası bulunmadığı, eşler arasındaki mal rejiminin henüz sona ermediği, Türkiye'de açılmış boşanma davasının yada boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması davasının bulunmadığı ve bu nedenle davada görülebilirlilk dava şartının bulunmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK.nun 115/2. maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir....