İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi olmak üzere hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri ile mal paylaşımı istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3377 KARAR NO : 2023/220 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/566 ESAS DAVA KONUSU : Zina Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına ve fer'i taleplerinin kabulüne, evlilik birliği içerisinde edinilen mallara yönelik davalının tek hissedarı olduğu Bilmek Bilgisayar Program ve Teknolojileri Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı olan; hisselerinin, taşınırlar, taşınmazlar ve banka hesapları üzerine tedbir konularak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00- TL katılma ve katkı payı alacağının talep tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya...
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Bu sebeple değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Evlilik henüz bir yılını doldurmadığından, davalının davayı kabulü sonuç doğurmaz (TMK.m.184/3) ve "evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmasına" ilişkin yasal karineye esas alınamaz. Tanık beyanları da genel ve soyut nitelikte olup, maddi vakıalara istinat etmemektedir. Bu haliyle boşanma kararı verilmesine yeterli değildir. Birliğin temelinden sarsıldığını kabule yeterli delil ve ciddi sebepler bulunmamaktadır. Temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.15.10.2015...
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2015 (Çrş.)...
Dinlenen davacı tanıklarının sözleri, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçemsizliği kabule elverişli ve yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. O halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.06.2015(Çarş.)...
DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; boşanmalarına, davalının Yapı Kredi hesabında bulunan paradan davacının payının davacıya verilmesine, davacı ve ailesi tarafından alınan ev eşyalarının davacıya verilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. KARŞI DAVA: Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; boşanmalarına, müvekkili yararına maddi manevi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, müvekkilinden alınan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline ödenmesine, edinilmiş mallara katılma rejimine göre malların tasfiyesi ile tespit edilecek katılım alacağının müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve karşı dava edilmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
Boşanma esnasında müşterek malların ortak dağılımının yapılmasını % 50 sinin tarafıma verilmesini talep etmekteyim." dediğini, yani müvekkilinin dava dilekçesinde boşanma davasıyla birlikte mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı talebinde de bulunduğunun kabulü gerektiğini, boşanma davası açarak mal paylaşımı talebinde bulunan müvekkilinin, evlilik birliği içinde edinilmiş olan her türlü menkul ve gayrimenkul malda katılma alacağının bulunduğunun kuşkusuz olduğunu, davanın tam ıslahı yoluyla taleplerin genişletebileceği ve arttırabileceğinin de açık olduğuna göre o halde müvekkilinin, davalı nezdinde doğmuş ve doğacak olan alacaklarının güvence altına alınması ve davalı eşin evlilik birliği içinde edinilmiş malların tasfiyesi halinde müvekkilinin katılma alacağının azalması için kendi üzerine kayıtlı olan menkul ve gayrimenkulleri kötü niyetli olarak 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için davalının üzerine kayıtlı araç, taşınmaz ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir talep etmesinde...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29.03.2023 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2023/229 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı ve katılma alacağı istemlerine ilişkin açılan davada, davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı bulunan Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, Karaveliler mahallesi, 107 ada, 93 parselde kayıtlı taşınmaz ile 34 XX 418 plakalı araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca davalının aktif ve pasif tapu ve araç kayıtlarının sorgulanarak, varsa onların kayıtlarına ve tüm banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....