"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Paylaşımı-Ziynet Eşyası Alacağı KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.02.2014 gün ve 20101 - 2529 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
talepleri olmadığı gibi Mal Paylaşımı talebi de olmayacağını küçük çocuklardan kızı Melek Çabuk'un velayetinin kendi üzerine, diğer çocukların velayetinin davalı baba üzerinde bırakılmasına bu sebeple her iki tarafın anlaştığını, boşanmaya karar verdiklerini beyanla anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2020/489 Esas sayılı dosyasına kayıtlı boşanma davası açıldığını, devamında ise yine taraflarınca Mal Tasfiyesi Davası açıldığını, açmış oldukları boşanma davasının, mal paylaşım davası için bekletici mesele sayıldığını, boşanma davasının devamında tarafların hür iradeleri ve rızaları ile anlaşmalı boşanma protokolü hazırlayarak çekişmeli olan boşanma davasını anlaşmalı hale dönüştürdüklerini, neticeten tarafların isteği neticesinde Anlaşmalı Boşanma Protokolü hazırlanarak mahkemeye sunulduğunu ve protokol çerçevesinde boşanma gerçekleştiğini, Çorum 3. Aile Mahkemesi 2020/489 Esas 2021/124 Karar sayılı kararının 14/03/2021 tarihinde kesinleştiğini, Çorum 3. Aile Mahkemesi 2020/489 Esas 2021/124 Karar sayılı kararında "Üçtutlar Mahallesi Anadolu 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden mahkemece de belirlendiği üzere erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı kadının ise eşi ve kızı arasında mal paylaşımı konusunda çıkan anlaşmazlıkta eşine destek vermeyerek evi terketmek suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda; her iki eş de kusurlu olmakla birlikte, davacı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir....
Mahkemenize sunduğumuz boşanma dilekçesinde belirtmiş olduğumuz üzere eşimle maddi ve manevi mal paylaşımı yaparak anlaşmaya vardık. Mahkemenizce kısa sürede talebimiz yönünde karar vermenizi…” şeklinde ibarelere yer verilmiştir. Boşanma davası dava dilekçesinde sadece protokol sunulduğu belirtilmiş, başkaca açıklayıcı bilgi ve beyana rastlanmamıştır. Ancak ‘kısa sürede boşanma yönünde karar verme’ talebi de vurgulanmıştır. 24.07.2013 günlü ‘ön inceleme ve tahkikat duruşma tutanağında ise, ilk sayfada tarafların dava dilekçesi ve protokol metnini tekrarladıklarına dair beyanları imzaları ile tasdik ettirilmiş, ikinci sayfasında “5-Evdeki eşyaları paylaştık, ziynet eşyası ve çeyiz eşyaları vb mal anlaşmazlığımız ve talebimiz yoktur, ortak taşınır ve taşınmaz malvarlığımız da bulunmamaktadır…protokol ile huzurdaki beyanlar arasında çelişki doğar ise huzurdaki beyanların esas alınmasını talep ediyoruz…” sözcüklerinin duruşma tutanağına yazılarak imzalarının alındığı görülmüştür....
Davada temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum....
Türk Medeni Kanununun 166’ncı maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. O halde davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2015 (Pzt.)...
Dosya Dairemizde iken taraflar ve vekillerince imzalanmış protokol hazırlanarak ibraz edilmiş, 09.12.2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolüdür başlıklı protokol kapsamında tarafların müşterek çocuğunun velayet ve şahsi münasebet tesisi, erkeğin kadına 15.000,00 TL tazminat ödemesi, başkaca maddi manevi tazminat istemlerinin bulunmadığı, erkeğin ziynet eşyalarına karşılık 49.915,00 TL ödemeyi kabul ettiği, çocuk için aylık 500,00 TL nafaka ödemeyi kabul ettiği, tarafların birbirlerinden tedbir/yoksulluk/iştirak nafaka istemlerinin bulunmadığı, taraflar arasında eşya paylaşımının yapıldığı, mal paylaşımı yapıldığı görülmüştür. Taraflar arasındaki erkeğin açtığı karşı davadaki boşanma kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla taraflarca düzenlenen sulh protokolünün ferilere ilişkin olduğu ve tarafların bu şekilde sulh protokolü düzenleyebilecekleri dikkate alınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... Gül vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte mal paylaşımı talebinde bulunmuş, bu talep birinci celse tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir. Mahkemece, davacı tarafa dava değeri bildirmek ve bu değer üzerinden 27,70 başvuru harcı ve nispi harcı yatırmak konusunda bir haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde sadece dava değerinin bildirildiği, verilen sürenin de kesin olduğu ve bahse konu harçların yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dolayısıyla davalı erkeğin gerçekleşen eylemi birliği temelinden sarsıcı nitelikte ve bu sonucu kabule yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Davalı erkeğe yüklenebilecek başka bir kusur ispatlanamadığından davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.02.2016(Salı)...