Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas - 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, şahsi eşyalarla ilgili anlaşmaya, kısaca boşanmanın ferilerine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma ve değer artış payı alacağına konu yukarıda özgülenen taşınmazlar bu beyanlar içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki protokol ve beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez. Kural olarak, boşanma davalarıyla birlikte mal rejimine ilişkin açıklamaların ve eşler arasında varılan sonuçların anlaşma protokolünde yer almalarında herhangi bir sakınca bulunmayıp, bunu engelleyen bir kanun hükmü de yoktur....
-TL tedbir ve iştirak nafakası taleplerinden vazgeçtiğini, yargılama giderlerini dahi kendisinin karşıladığını, bunun karşılığında davalının müşterek konuttaki katkı payı alacağından açıkça vazgeçtiğini, ayrıca boşanma protokolünün en detaylı ve uzun maddesinin müşterek konuta ilişkin olduğunu, taşınmazın tüm bilgilerinin açık olarak yazılarak, eşlerden Nazlı Zorlu' ya ait olduğunu, boşanma kararı kesinleştikten sonra T1'nun katılma alacağı talebinde bulunmayacağının detaylı olarak düzenlendiğini, protokolün her iki tarafça imzalandığını, anlaşmalı boşanma protokolü ve boşanma davasındaki beyanlardan sonra iş bu mal rejimi tasfiyesi davasının açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu hususta Yargıtay kararlarının bulunduğunu, Yargıtayca anlaşmalı boşanma protokolünün boşanma kararının ekinden sayılmadığı davada dahi davalının protokole güvenerek boşanmayı kabul etmesi sonrasında boşanma davasındaki-beyan ve dilekçelerini yok sayarak mal rejimi tasfiyesi davası açıp, protokol hükümlerine...
Başka mal rejimi seçilmediğinden (4722 s.K.m.10) taraflar arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açılma tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. İleri sürülüş biçimine göre dava; katılma alacağı isteğine ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de,verilen karar ve hesaplama yöntemi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir. Dava konusu taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 27.10.2007 tarihinde üçüncü kişiden satın alma yoluyla davalı adına tescil edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne ve davacı adına kayıtlı araca ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 25.12.1994 tarihinde evlenmişler, 24.04.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 31.05.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği ve taşınmazın 06.04.2004 tarihinde edinilmiş olmasına göre istek TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince katılma alacağına ilişkindir....
Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden(TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır. (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır. (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....
Aile Mahkemesinin 2019/352 Esas, 2020/83 Karar sayılı, 28/01/2021 tarihinde kesinleşmiş boşanma kararı uyarınca boşandıkları belirlenmiştir. Davacı ve davalı arasında mal rejimi seçimi yönünde bir sözleşme bulunmamaktadır. Yasal mal rejimine tabidirler. Bu doğrultuda davacı ve davalı arasında evlilik tarihleri 01/05/2008 tarihinden, boşanma davasının açıldığı 10/05/2019 tarihine kadar TMK.nun 218- 241. maddeleri uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 22.06.2007 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, taraflar arasındaki evlenme tarihi, taşınmazın 28.06.2005 tarihinde edinilmiş olması ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri uyarınca açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak .... ile .... aralarındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair .... .......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2018/1278 ESAS - 2019/587 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, evlilik birliği içerisinde müşterek konut ile aracın müvekkilinin babası tarafından alındığını, taşınmazın 1/2 payının davalı adına kayıtlı olduğunu belirterek, taşınmaz ve aracın kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2018 NUMARASI : 2015/294 E 2018/679 K DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 08/05/2015 tarihinde Samandağ 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2014/432 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, taraflar arasındaki mal rejiminin de boşanma davasının açıldığı tarih olan 19/09/2014 tarihinde sona erdiğini, davalı adına kayıtlı Hatay İli, Samandağ İlçesi....