WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ziynet ve eşya alacağı yönünden KESİN, boşanma ve ferilerine ilişkin hükümler yönünden ise 6100 sayılı HMK.nun 353 ve 361....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının ve kişisel eşyaların aynen, olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, boşanma, ziynet alacağı davasıyla birlikte açılan davada, boşanma yönünden davanın ayrılmasına, kişisel eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden dosyanın yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve bu dava yönünden yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan İzmir Aile Mahkemeleri olduğunu savunmuştur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/471 ESAS ( ARA KARAR) DAVA KONUSU : BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 03/05/2023 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının müvekkiline yönelik psikolojik şiddeti, hakaretleri, onur kırıcı davranışları ve ayrıca davalıdan kaynaklı şiddetli geçimsizlik nedeni ile aile birliğinin temelinden sarsıldığını, ortak hayatın çekilmez hal aldığını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalının tam kusurlu sayılmasına, müşterek çocuk Ali Asaf'ın geçici velayetinin ve dava sonucunda kesin velayetinin müvekkili T1 verilmesine, davalı ile müşterek çocuk...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı - Katkı Payı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, manevi tazminat talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı ve velayet yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi, tazminat taleplerinin reddi, nafakanın miktarı, ziynet ve kişisel eşya talebinin reddi ve katkı payı yönünden bir kısım talepleri hakkında hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ TMK'nın 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olmasının gerektiği, dinlenen tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğu, bu haliyle davacının iddia ettiği vakıaların ve davalının kusurlu davranışlarının ispat edilemediği, davalının boşanmayı kabulünün de anlaşmalı boşanma davası dışında sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, davacı tarafça açılan terk ve evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve ispat edilemediğinden ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına ve ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; velayet, kişisel ilişki ve müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı karşı davalı vekili katılma yolu ile kendi boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı vekili, kendi boşanma davalarının reddi ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine uyarınca, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Asıl ve karşı dava ; boşanma ve ziynet alacağına ilişkindir. Davalı karşı davacı erkek kendi boşanma davasının reddine ilişkin verilen karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş, buna karşılık davacı karşı davalı kadın süresinde vermiş olduğu katılma yolu dilekçesi ile kendi boşanma davası ve ve ziynet alacağı davasının reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava ve kişisel eşya talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkek dava dilekçesinde kendisine ait olan dizüstü bilgisayarın iadesi talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin kişisel eşyanın iadesi talebi boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir....

          Bilindiği üzere, TMK'nun 220 vd maddelerinde düzenlenen kişisel eşyanın iadesi davalarında yetkili mahkeme, HMK'nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Anılan genel yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin değildir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde, yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir(HMK. Md.116) .Dava, kişisel eşya olduğu ileri sürülen ev eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, birlikte açılmış olduğu boşanma davasından ayrılmıştır....

            Dava, kişisel eşya olduğu ileri sürülen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, birlikte açılmış olduğu boşanma davasından ayrılmıştır. Yeni esasına kaydedilen iş bu davada, dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf yasal cevap süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. Buna göre, mahkemece; davaların ayrılmasına dair ara kararı nedeniyle iş bu davanın, yeni bir dava olduğu ve yapılan tebliğ işlemine rağmen davalı tarafça yasal süresi içinde yetki ilk itirazında bulunulmadığı gözetilerek, davanın esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu