Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde düzenlenen "zina"; kusura dayalı, mutlak ve özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir (... Dural-Tufan Öğüz-... Alper Gümüş: Türk Özel Hukuku, C.III, Aile Hukuku, ..., 2011, sh.101). "Zina" davranışı; özellik taşıyan yoğunlaşmış bir kusurluluk halidir. Mutlak boşanma sebebi olması nedeniyle; boşanma kararı verebilmek için; zinanın tespit edilmesi (kanıtlanması) gerekli ve yeterlidir. Bunun sonucu olarak; zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, davalı eşin zinası kanıtlandığı takdirde; dava açan eşin kusurunun derecesi ne olursa olsun daha ağır kusurlu olsa bile, boşanma kararı verilmesini engellemez. Ancak; boşanmanın sonuçlarından ve onun fer'i (eki) olan yoksulluk nafakası (TMK.m.175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK.m.174/1-2) taleplerinin karşılanmasında kusur bir ölçüttür. Yoksulluk nafakası talep eden eşin kusursuz veya diğer tarafa göre en azından eşit kusurlu olması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/565 ESAS 2022/287 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 175. Maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği ve nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı hükme bağlanmıştır. Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için nafaka talep eden eşin boşanmaya neden olan olaylarda, yükümlü olan eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Birleşen Dava Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadın eşin açtığı boşanma davası reddedilerek kesinleşmiş, hüküm erkek eş tarafından birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmiştir. Davacı ... 27.05.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün birleşen tedbir nafakası davası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2015 (Per.)...
Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 24/10/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkemesince hükmedilen nafakaya davacının ihtiyacının bulunmadığını ,davalının %18 engelli olup çalışamadığını,gelirinin bulunmadığını ,yeniden evlendiğini davalıya eşinin baktığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, katılım nafakası istemine ilişkindir. Davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen ilk hüküm sadece kusur belirlemesi, maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, çeyiz eşyalarının iadesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eş için hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayete tabi ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası boşanma durumunda söz konusu olur. Mahkemece davacı kadın için hükmedilen 100 TL. yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve davacı anne ile yanında bulunan ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının niteliği ve başlangıç tarihleri gerekçeli kararda doğru olarak gösterilmemiştir. Bu husus bozma nedenidir....
davacıya verilmesine, küçük onur lehine aylık 500 TL katılım nafakasına hükmedilmesine, davacı lehine aylık 500 TL yoksuluk nafakasına hükmedilmesine, 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; yerel mahkemece; "Her ne kadar davacı vekili tarafından davacı kadın için Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/05/2017 tarih 2016/187 Esas ve 2017/194 Karar sayılı ilamı ile müvekkili için hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının 1.000 TL yoksulluk nafakası olarak artırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; iş bu dosyada asıl dava yönünden usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından kadın yararına yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kadın tarafından açılan birleşen tedbir nafakası yönünden ise; birleşen 2013/343 dosya davacısı kadın lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, boşanma kararının 23/10/2019 tarihinde kesinleştiği, birleşen tedbir nafakası hükmünün boşanma kararının kesinleşmesiyle ortadan kalktığı, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak artırılması talebinin mümkün olmadığı...
Aile Mahkemesi'nin 2017/708- 881 E.K sayılı dosyası incelendiğinde; tarafların birlikte hazır bulunduğu 26/12/2017 tarihli duruşmada " ... maddi, manevi tazminat ve kendim için nafaka talebim yoktur.." açık beyanları üzerine tarafların TMK'nın 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, her nekadar hüküm kısmında yoksulluk nafakasına ilişkin bir karar mevcut değil ise de, TMK'nın 166/3. maddesi gereğince tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilebilmesi için tarafların boşanma ve ferileri olan tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası hususunda anlaşmaları gerekli olup, mahkeme tarafından tarafların bu konuda açık beyanlarının alındığı, karşılıklı olarak tarafların yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin olmadığı, bu beyanların tarafları bağlayacağı, (Yargıtay HGK 2012/3- 836- 2013/306 E.K) ve ilgili kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleştiği, davacının davalı tarafça aldatılarak boşanmanın gerçekleştiği iddiası yönününden ise ilgili boşanma ilamını kaldıracak...