Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, her iki davanın tahkikatı birlikte yürütülmüş ve deliller birlikte toplanmıştır. Tefrik kararı verilmesi durumunda da, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması, dava ve karşı dava arasında bu sebeple bağlantının mevcut olması nazara alındığında birleştirilmelerine karar verilmesi gerekecektir. Bu sebeple karşı dava hakkında tefrik kararı da verilmeyip, tahkikatın birlikte yürütüldüğü ve delillerin her iki dava bakımından birlikte toplanmış olduğu gözetilerek, dava ve karşı davanın birlikte sonuca bağlanması hem davaların esası hem de boşanmanın fer'i sonuçları bakımından doğru ve isabetli olacaktır. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. b)Davalı-karşı davacı kadın, boşanma davasıyla birlikte aile konutu şerhi konulmasını da talep etmiştir. Aile konutu şerhi konulması davaları da müstakil davalardan olup, nihai hükümden sonra ek karar ile hakim tarafından bir hüküm kurulamaz....

    Kat 5 nolu bağımsız bölümün Aile Konutu olduğunun tespitine, davacının dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin reddine ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteminden ibarettir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş ... tarafından diğer davalıya satıldığını iddia ederek, taşınmazın davalı 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile, davalı erkek eş adına tapuya tescilini ve dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava konusu taşınmazın Türkiye'de kullandıkları aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş ... tarafından diğer davalıya satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek eş adına tescilini ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle "aile konutu şerhi hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına" karar verilmiş ise de, tarafların 2.2.2012 tarihinde boşandıkları, evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinden kaynaklı aile konutu şerhi konulmasına ilişkin taleplerin konusunun kalmadığı anlaşılmakla sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle (HUMK md. 438/son) onanmasına karar vermek gerekmiş ve davacının temyiz itirazları da bu sebeple yerinde görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davacı eşin rızası alınmadan davalı ... tarafından diğer davalıya satış yoluyla yapılan devir sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş Fatih Rüştü adına tescili ile, tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, 26.12.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı ile davalı ...'nün evliliği karardan sonra 23.12.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda "aile konutuyla" ilgili Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanan davanın esası konusuz kalmıştır....

            Aile Konutu Şerhi Konulması Talebi Yönünden; Aile konutu şerhi konulması davasının, boşanmanın eki niteliğinde olmadığı, istinaf incelemesinin sağlıklı yapılabilmesi için davaların ayrılması gerektiği anlaşıldığından, aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve davalı karşı davacının bu davaya yönelik istinaf incelemesinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar vermek gerekmiştir....

            Davalı T2 cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamen yasaya aykırı iddialar olduğunu, eşi olan davacı Fikriye Ailoğlu'nun daha önce müşterek olarak yıllarca yaşadıkları evlerinin üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, tapu iptali ve aile konutu şerhi konulması istenilen evde müşterek olarak hiçbir zaman oturmadıklarını, aile konutu olmasının mümkün olmadığını, davacının iki yıldan beri müşterek aile konutunu terk ettiğini, eve dönmediğini ve boşanma davası açtığını, davacının tapu tescili isteme hakkının olmadığını, tamamen borçları ödemek için daireyi kızına sattığını, bu evin kızının olduğunu, davacının taleplerinin tamamen yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davacı eşin rızası alınmadan davalı ... tarafından diğer davalıya satış yoluyla yapılan devir sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş Sezgin adına tescili ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, 28.12.2010 tarihinde açılmıştır. Davacı ile davalı ...'in 07.05.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile evliliklerinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Evliliğin sona ermesi ile dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliği sona ermiş ve satış işleminin davacı eşin rızasına bağlı olma durumu da ortadan kalkmıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, aile konutu şerhi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, velayet, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve lehine yoksulluk nafakası takdir edilen kadının iştirak nafakasından sorumlu tutulmasının mümkün bulunmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...

                UYAP Entegrasyonu