WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı koca cevap dilekçesi verdiği halde gerekçeli kararda davaya cevap vermediğinin yazılmış olmasının sonuca etkili bulunmamasına, davacı kadının 15.09.2011 tarihli dava dilekçesinde; "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesinin" talep edildiği, dilekçede parantez içinde yazılı "terk nedeni ile boşanma" ifadesinin, davalı eşin iki yıldan beri evi terkettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğine yönelik açıklamaları içerdiği, terk hukuksal nedenine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle...

    Dolayısı ile tarafların istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikler giderilerek, yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırılma sebebine göre tarafların, diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kabule göre de; 1- Davacı-davalı kadının, evi terk ettiği tarihin, her iki taraftan da sorulmak sureti ile, gün, ay ve yıl belirtilerek HMK’nun 31. Maddesi gereğince açıklattırılmaması, 2- Davalı-davacı erkeğin, TMK.’nun 164. Maddesi gereğince terk nedenine dayalı boşanma davasında, manevi tazminat talebi hakkında olumlu-olumsuz karar verilmemesi, hatalıdır. 3- Davalı-davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde, 2500,00. TL, terk nedeni ile ortaya çıkan zararı için maddi tazminat talebinde bulunmuştur....

    (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kocanın terk nedeni ile açtığı boşanma davası dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2006 ( Perş.)...

      Davalı istinaf dilekçesinde davacı kadının evlilik birliğinin sona ermesinde daha ağır kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de; davalı erkeğin 10.04.2018 tarihinde davacı kadına terk ihtarnamesi gönderdiği anlaşılmaktadır. Davalı erkek, terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörü ile karşılanmış olaylar da TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Davalı terk ihtarı çektiği tarihten sonrası için de davacı kadının kusurlu davranışını ispat edememiştir....

      DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusura ilişkin gerekçesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı hem “evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hem de “terk (TMK.md.164)” hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine birlikte dayanılamaz. Zira terk ihtarı çıkan eş ihtarla eşinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş sayılması gerekeceğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanmak imkanını yitirir. Diğer yandan da, terk ihtarının da iyiniyete (TMK.md.2) dayanmadığı ortaya çıkmış olur. İyiniyete dayanmadığı bir başka anlatımla samimi olmadığı anlaşılan terk ihtarı da sonuç doğurmaz....

        Davacının, davalı eşinin ilk eşinden olan kızı nedeni ile aralarında çıkan anlaşmazlık nedeni ile kızını da alarak 1 yıl önce evi terk ettiğini, davalının eve dönmesi için 26.02.2018 tarihinde terk ihtarı çektiğini bildirerek anlaşmalı boşanma davası açtığı, daha sonra taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından davasını çekişmeli boşanma davasına çevirdiği, çekişmeli boşanma dava dilekçesinde aynı iddiaları yinelediği, davacının 26.02.20018 tarihinde davalının eve dönmesi için çektiği terk ihtarı nedeni ile taraflar arasında bu zamana kadar meydana gelen olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, terk ihtar tarihi olan 26.02.2018 tarihinden boşanma davası açtığı tarih olan 18.09.2018 tarihine kadar olan dönem için herhangi bir vakıaya dayanmadığı, dolayısı ile davasını ispatlayamadığı, fiili ayrılığında tek başına boşanma nedeni olmadığı dolayısı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından...

        KARŞI OY YAZISI Dava, Türk Medeni Kanununun 164. maddesine dayanan terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden terk sebebiyle boşanma davasının yasal koşullarının oluştuğu da anlaşılmıştır. Ne var ki, mahkemece dava sebebi yanlış nitelendirilerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak boşanma hükmü kurulmuştur. Hüküm; davacı erkek eş tarafından, davalı kadın eş yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz sebeplerini “davalı müşterek evi kendisi terk edip gitmiştir. Evi terk etme nedeni ise oturdukları müşterek konutun mülkiyetinin kendisine verilmesini istemesidir. Bu durum davalı için haklı nedenle evi terk etme sebebi olamaz, davalı evi terk etmede tamamen kusurlu olup, evliliğin bitmesine sebep olduğu için lehine nafaka bağlanamaz” şeklinde ifade etmiştir....

          `dan alıp getirdiği altınları gösterdiğini beyan ettiği, davacı erkeğin davalı kadın hakkında hırsızlık ve dolandırıcılık suçları nedeni ile yaptığı şikayeti hakkında iddia edilen suçu işlememesi nedeni ile değil suçun eşe karşı işlenmiş olmasının şahsi cezasızlık sebebi olarak düzenlenmesi nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, özellikle delil olarak dayanılan ceza dosyasındaki kadının babasının davacı erkekten alıp getirilen altınları gördüğüne ilişkin beyanı karşısında davalı kadının bu evliliği kazanç sağlamak üzere yaptığının, sonrasında da birlik görevlerini yerine getirmemek üzere evi terk edip gittiğinin anlaşıldığı, bu durumda evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasının kabulünün gerektiği, Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir...

            DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-davalı kadın tarafından açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının dayanağı olan ihtar dosyasında, başka yerde bulunan davalı-davacı koca için yol gideri gönderilmediğinden ihtar geçersizdir.Açıklanan nedenlerle davacı-davalı kadının terk nedenine dayanan boşanma davasının reddi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yön davalı-davacı koca tarafından temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı-davacı kocanın boşanma davası yönünden; Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava; Türk Medeni Kanununun 164.maddesi gereğince açılmış, terk hukuki nedenine dayalı boşanma isteğinden ibarettir. Terk sebebiyle açılmış bulunan boşanma davasında terk eden eşin terkte haklılığını değil; usulüne uygun terk ihtarı tebliğine rağmen; eve dönmemekte haklılığını ispatlaması gerekir (TMK.md.164). Davalı kadın haklı bir sebeple ortak konuta dönmediğini kanıtlayamamıştır. Eve dönmemekte haklılığını kanıtlayamayan davalı kadın boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur....

                UYAP Entegrasyonu