Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi (TMK ml62) ile boşanma talep etmiş, mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir....
Zina (TMK m.161), onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davasına ilişkin ret hükmü ise aleyhe temyiz bulunmadığından kesinleşmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ıslah ile konusuz kaldığından "Bu konuda esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" ilişkin karar verilmesinden ibaret olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde; "Davalının haysiyetsiz yaşaması sebebiyle evlilik birliği temelden sarsıldığından tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi gereğince" boşanmalarını talep etmiş, davalı erkek cevap dilekçesinde "Münhasıran haysiyetsiz hayat sürme hukuksal sebebine dayalı" olduğunu belirttiği davanın reddini istemiş, davacı kadın cevaba cevap dilekçesinde tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesi gereğince boşanmalarına, bu talep kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle boşanma kararı verilmesini talep ettiklerini bildirmiş, mahkemece 30.09.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın Türk Medeni Kanunu’nun 163 ve 166 . maddelerine dayalı boşanma davası ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olduğu tespiti yapılmış, kısa karar da ve gerekçeli kararın hüküm kısmında "Davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına" karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan "zina", 163 .maddesinde yer alan “haysiyetsiz hayat sürme” ve 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayanmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 161, 163 ve 166/1 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillere göre davalı erkeğin başka bir kadınla arkadaşlık kurduğu ve telefon görüşmeleri yaptığı anlaşılmaktadır. Erkeğin güven sarsıcı bu davranışları, zina yaptığının ve haysiyetsiz hayat sürdüğünün kabulü için yeterli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nun 166/1. m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir. Karşı dava, TMK'nun 163. m.sinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1. m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin kabul edilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası nedeniyle ve kadının reddedilen haysiyetsiz hayat sürme davası nedeniyle erkek yararına; erkeğin reddedilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle ve kadının kabul edilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle kadın yararına maktu vekâlet ücreti ödemesine karar verilmiştir....
Mahkemece; kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, kararın gerekçesinde; dava, "Evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1-2) olarak nitelendirildikten sonra, davanın Türk Medeni Kanununun 163. maddesine dayalı boşanma davası olduğu, Türk Medeni Kanununun 163. maddesinin koşullarının oluştuğu belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği belirtilmiştir. Oysa ortada "Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" (TMK m. 163) hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum, gerekçenin kendi içinde ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye sebebiyet vermiştir. Oluşan bu çelişkiler tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, dava ile ilgili yeniden hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu kapsamda ilk derece mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş, tarafların istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden tarafların talepleri yönünden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı-karşı davalı kadının suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK.nun 163. mad.) hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden ise; davacı kadın, davalı-karşı davalı eşin haysiyetsiz hayat sürdüğünü ileri sürmektedir. Haysiyetsiz hayat sürme, toplumun anlayış ve değer yargıları dikkate alındığında sürekli bir şekilde namus, şeref ve haysiyet kavramları ile bağdaşmayacak şekilde yaşamayı ifade eder. Bu sebebe dayalı boşanma davası açılabilmesi için haysiyetsiz hayat sürme olarak değerlendirilen hallerin sürekli olması gerekmektedir. Davalı-karşı davacının eş cinsel ilişkisinin sürekli olduğu davacı-karşı davalı tarafından ispatlanamamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/3383 KARAR NO : 2019/308 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOMARZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2018 NUMARASI : 2018/35 ESAS - 2018/95 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 10/11/2011 tarihinde evlendiklerini, iki çocuklarının bulunduğunu, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davalının haysiyetsiz yaşama-zina sebebiyle boşanmalarına, lehine 15.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda “Karşı davanın kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1 (evlilik birliğinin sarsılması) ve 163. (suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme) maddelerine göre tarafların boşanmalarına” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “ Türk Medeni Kanununun 161. (zina) maddesine göre tarafların boşanmalarına,” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....