Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özet ile; "Tarafların boşanma sonrasında müvekkilinin davacıya maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kaldığı ve nafaka ödemekle yükümlülük altına girdiği, boşanma kararı sonrasında müvekkilinin yeni bir hayat kurduğu, geçimini bir şirkette asgari ücretle sağladığı, davacının iddialarının kötü niyetli olduğu, boşanma dosyasından sonra ziynet eşyalarının davacıya iade edildiği" karşı iddia ve vakıaları ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle), Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davalı kadının haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına bu talebinin yerinde görülmemesi halinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe verilmesini, 250.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle), Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davalı kadının haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına bu talebinin yerinde görülmemesi halinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe verilmesini, 250.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 15.01.2010 tarihinde evlendiklerini, düğün töreni sırasında 22 adet bilezik, 120 adet çeyrek altın, 13.000,00 TL nakit para ve hali hazırda tespit edemediği başkaca takılar takıldığını, davalı ile ......sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davası öncesi ve dava aşamasında davalı tarafından ortak konuttan uzaklaştırıldığını, başka bir eve yerleşmek zorunda bırakıldığını, ziynet eşyalarını, özel eşyaları ve çeyiz eşyalarının ortak konutta kaldığını ileri sürerek, tüm kişisel eşyaların aynen iadesi bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir...
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk zamanlarından beri davalının müvekkiline karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını, davalının davacıyı defalarca başka kadınlarla aldattığını, en son Meliha isimli kadınla aldattığını,davalının müvekkiline sinkaflı kelimeler kullanarak manevi olarak zorda bıraktığını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 161,162,163 ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme ve zina nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilerek çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200.000,00'er maddi-manevi tazminat ile aylık 5.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....
Davalı-davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını, kadının ağır kusurlu olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin haysiyetsiz hayat sürme davasının kabulü gerektiğini, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının, kadının davasının kabulü, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, karşılıklı boşanma, çeyiz ve ziynet alacağı davası niteliğindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2017/69 ESAS - 2020/139 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 02/09/1999 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden bir kız bir erkek olmak üezere 2 çocuklarının bulunduğunu, çocuklarının eğitimi ve terbiyesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, müvekkil evlilik öncesi ve sonrası kazandığı tüm birikimini davalı adına kaydı yapılan yer ve araçlar için ödediğini, çocuklarının her türlü bakım ve gözetimini müvekkilinin yaptığını, davalının müvekkile ve müşterek çocuklara karşı saldırgan, sinirli ve düşüncesiz davranışlar sergilediğini, davalının müvekkili başka kadınlarla aldattığını, davalının müvekkili aldattığı...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2017/69 ESAS - 2020/139 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 02/09/1999 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden bir kız bir erkek olmak üezere 2 çocuklarının bulunduğunu, çocuklarının eğitimi ve terbiyesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, müvekkil evlilik öncesi ve sonrası kazandığı tüm birikimini davalı adına kaydı yapılan yer ve araçlar için ödediğini, çocuklarının her türlü bakım ve gözetimini müvekkilinin yaptığını, davalının müvekkile ve müşterek çocuklara karşı saldırgan, sinirli ve düşüncesiz davranışlar sergilediğini, davalının müvekkili başka kadınlarla aldattığını, davalının müvekkili aldattığı...
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma, karşı dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK madde 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163. madde) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça asıl davanın reddi, kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi, Velayet Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile "velayetin tedbiren düzenlenmesi"ne ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.03.2013 (Pzt.)...