Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalının maliki olduğu taşınmazda kendileri lehine 28/01/2005 - 25/01/2026 tarihleri arasında intifa hakkı tesisi eldildiğini, taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulduğunu, ancak Rekabet Kurulu'nun kararı uyarınca 18/09/2010 tarihini aşan intifa hakkı süresinin geçersiz hale geldiğini, davalıların gereksiz kalan süreye ilşkin aldıkları intifa hakkı bedelini iade etmeleri gerektiğini ileri sürerek 701,613,27 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;hüküm davacı ve davalılar tarafından temyzi edilmiştir. Davacının açtığı dava sonunda davanın kısmen kabulüne daire verilen mahkeme karar davalılar ve davacı tarafından temyiz edilmiş ise de temyizden sonra davacı vekilinin 22/04/2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece işlem yapılmak üzere Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Dosyadaki tapu kaydından, davaya konu taşınmazda hissedar olan bazı maliklerin ve taşınmazda intifa hakkı sahibi olanların davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Dava sonunda verilecek kararın bütün malik, mirasçı ve intifa hakkı sahiplerinin hukukunu yakından ilgilendirdiği gözetilerek, davaya konu taşınmazda hissedar, mirasçı ve intifa hakkı sahibi olan şahısların yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerektiği düşünülmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Gerçekten; bir taşınmaz intifa hakkı ile yükümlü olarak satıldığı takdirde 14.3.1960 gün ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında benimsendiği üzere taşınmaz mülkiyeti üzerinde intifa hakkı mevcut olacak biçimde yeni malikine yani alıcısına intikal eder. Temyiz incelemesi yapılan eldeki davada taşınmazın davacı kooperatife intifa hakkı ile yükümlü olarak satılıp satılmadığının Borçlar Kanunun 18. maddesi uyarınca tarafların satış sözleşmesi yapmalarındaki amaca uygun yorumlanarak sonuçlandırılması gerekir. Satış sözleşmesinin 2 sahifesindeki satıcıların ikrarına bakılırsa, davalıların 8 numaralı parseldeki tüm hak ve hisselerini davacı kooperatife sattıklarını ikrar ettikleri görülmektedir. Kuşkusuz intifa hakkı sözleşmede yazılan «hak» kavramının içinde yer alır. Sözleşmedeki alıcı olan kooperatif temsilcisinin «8 parselde kayıtlı taşınmazın ….. bütün hukuk vecaibi ile birlikte üzerinde …....

        Havuz başı Düğün salonu vasıflı kamuya terkli alanın rayiç değerinin 2.061.150,00-TL, 5 yıllık intifa hakkı değerinin 206.115,00-TL, 10 yıllık intifa hakkı değerinin 412.230,00-TL, ... Mah. ... Sok. No:24 Tuvalet (WC) vasıflı kamuya terkli alanın rayiç değerinin 221.112,50-TL, 5 yıllık intifa hakkı değerinin 22.111,50-TL, 10 yıllık intifa hakkı değerinin 44.222,50-TL, ... Mah. ... Sok. No:34/A'da bulunan büfe ve açık alanın değerinin 550.540,00-TL, 5 yıllık intifa hakkı değerinin 55.054,00-TL, 10 yıllık intifa hakkı değerinin 110.108,00-TL, İzmir İli, Bornova İlçesi, ... Mahallesi,......Ada, 2 Parselde kayıtlı düğün salonu vasıflı taşınmazın rayiç değerinin 10.002.725,00-TL, 5 yıllık intifa hakkı değerinin 1.000.272,50-TL, 10 yıllık intifa hakkı değerinin 2.000.545,00-TL, İzmir İli, Bornova İlçesi, ... Mahallesi, 349 Parselde kayıtlı ......

          Zeyilnamede intifa bedeli ile teknik yatırım destek primi ödeme şartı olarak belirlenen bayinin yükümlülükleri ise; 2. madde gereği şirket lehine intifa hakkı tesisi, 3. madde gereği ilgili sözleşmeleri imzalamak, 4. madde gereği istasyon ile ilgili tüm müsaade ve ruhsatları almak, 9. madde gereği de 200.000-TL tutarlı teminat mektubu vermektir. Somut olayda davacı bayi tarafından ...'e 9. maddede öngörülen teminat mektubunun verilmediği, ayrıca taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edilmediği sabittir. Sözleşmede bu edimler için öngörülen süreler geçmiş olmasına rağmen, sözleşme bitimine kadar tarafların intifa hakkı tesisi ile teminat mektubu verilmesi konusunda birbirine yönelik bir talepleri, bu konuda keşide edilmiş bir ihtarnameleri bulunmamaktadır. Davacı ... tarafından intifa hakkı tesisi için ...'e başvurulduğu, ancak ...'...

            Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir....

              Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. TMK'nın 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulur. İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK m.796) Mahkemece, dava konusu şerhin terkin edilmesi nedeni ile dava konusuz kaldığından hüküm tesisine yer olmadığına ve bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, asıl dava ve birleştirilen davada yargılama giderinin her iki davanın davalısı S.S. ... Köprüsü ... San....

                talep ettiği, mahkemece; protokolün ilgili maddesinin, anlaşmalı boşanma hükümlerine göre yapılan yargılama sonucunda onaylandığı ve hüküm kısmına geçirildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmüştür....

                  talep ettiği, mahkemece; protokolün ilgili maddesinin, anlaşmalı boşanma hükümlerine göre yapılan yargılama sonucunda onaylandığı ve hüküm kısmına geçirildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmüştür....

                    Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulan intifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) Türk Medeni Kanununun 1026. maddesi uyarınca da bir ayni hakkın sona ermesiyle tescil her türlü hukuki değerini kaybettiği takdirde yüklü taşınmaz maliki terkin isteyebilir ise de terkinin gerektirdiği giderlerin de taşınmaz maliki tarafından ödenmesi gerekir. Tapu sicil müdürlüğü terkin istemini kabul ettiğinde de bunu ilgililere tebliğ yükümlülüğü vardır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakların terkini esas olarak hak sahibinin terkin talebi ile gerçekleştirilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu