Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı-karşı dvacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-karşı davalı kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2018 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Ortak çocuk ... 2014 doğumludur. Mahkemece baba ile ortak çocuk arasında, kademeli bir şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin ortak konuttan ayrılıp, eşi ve çocuğu ile ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşini istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklıdır....

        Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir. Kararın, davacı kadın vekili tarafından boşanma davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından boşanma davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının iddialarının aksine tarafların evlendikten sonra bağımsız konuta yerleştiklerini, daha sonra davacının sık sık çeşitli bahanelerle ortak haneyi terk ettiğini, sonra tekrar döndüğünü, kadının ortak konutu beğenmediğinden onun isteği doğrultusunda kiraya ayrı bir eve taşındıklarını, ancak kadının yine eski tutum ve davranışlarına devam ettiğini, boşanmakla tehdit ettiğini, ufak sebeplerden sorun çıkardığını, ortak çocukla ilgilenmediğini, ortak çocuğu babasına göstermediğini iddia ederek davacının davasının reddine, lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

            B- Davalı-davacı erkeğin birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ilk derece mahkemesince kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayeti anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına, erkek lehine 2000 TL manevi tazminata, ortak çocuk lehine 200 TL tedbir- iştirak nafakasına, kadın lehine 175 TL tedbir nafakasına, erkeğin maddi tazminat, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 08.11.2016 tarihli bu karar davacı-davalı ... tarafından; tedbir nafakalarının miktarları, boşanma davası, kusur belirlemesi ve feriler yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi tarafından kadının sadece kusur tespitine yönelik istinaf başvurusu kabul edilmiş ve fakat ilk derece mahkemesinin birleşen boşanma davası ve ferilere yönelik hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur....

              Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1/b-l ve 353/l/b-2. maddelerinde bölge adliye mahkemelerinin hangi durumlarda yeniden esas hakkında karar vereceği düzenlenmiştir. Bölge adliye mahkemesi Dairemizin bozma ilamına konu kararında HMK m. 353/l-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında hüküm tesis etmiş; kadın yararına 20.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat ve ortak çocuk yararına aylık 600 TL iştirak nafakasına hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesince kurulan bu yeni hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesi kararı ortadan kalkmıştır....

                Bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın, ortak çocuk lehine yeniden tedbir nafakasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, davacının temyizi üzerine, Dairemizin 28.11.2016 tarihli kararı ile "Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir ” şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir....

                    İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davalı kadının tüm itirazları esastan reddedilmiş ve davacı erkeğin kusur belirlemesi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu konuda yeniden eda hükmü oluşturulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, bölge adliye mahkemesince tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği halde reddedilen istinaf talepleri hakkında ret kararı ile yetinilecek yerde "Boşanma, velayet, kişisel ilişki, nafakalar, maddi tazminat ve yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücreti" hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK madde 370/2)....

                      UYAP Entegrasyonu