Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocukla kişisel ilişki kurulması davası yönünden, ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesinde herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde, kişisel ilişki tesisine, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenli birleşen boşanma davasında ise davacının ortak konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kök ailesine maddî olarak destekte bulunduğu, sürekli borçlandığı, evlilik birliğinin devamında taraflar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı davacı kadının evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Türk Medeni Kanununun 170.-172. maddeleri gereğince tarafların 2 yıl müddetle ayrılıklarına hükmetmiştir. Anayasanın 141/3.maddesi gereğince "mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır" Medeni Kanunun 170/3. maddesine göre "dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir." Bu durumda, davacımutlak bir boşanma nedenine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlamış olsa bile, hakim barışma olasılığını gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa hükmedebilecektir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; nafakalar, maddi tazminatın miktarı ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İlk derece mahkemesince; davalı kadına “davacı erkeğin annesini yaraladığı ve ortak konuttaki eşyalara zarar verdiği” vakıaları kusur olarak yüklenilerek tam kusurlu kabul edilmiş, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına...

        velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakası, 550,00 TL iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf edilmiştir....

          DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı dvacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışıda kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda taraflarca açılan davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar 600,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesini müteakip iştirak nafakası...

            İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK' nın 166/son maddesi gereğince açılan boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. TMK'nın 166/son maddesine göre "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."...

            Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (... m.331). Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 12.07.2013 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, hükümde velayeti anneye bırakılan ortak çocuk lehine babanın aylık 600,00 TL iştirak nafakası ödemesinin kararlaştırıldığı, eldeki davanın ise 01.12.2015 tarihinde açıldığı, davalı annenin boşanma tarihinde düzenli gelir getiren bir işi bulunmadığı halde 24.09.2015 tarihinde aylık 2.500,00 TL gelir getiren bir işte çalışmaya başladığı ve davanın devamı süresince gelirinde br değişiklik meydana gelmediği, buna karşılık davacı babanın ise boşanma tarihinde ve eldeki davanın devamı süresince kamuda öğretmen olarak çalıştığı ve aylık 2.700,00 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

              SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle davacı-davalı kadının reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2016 (Çrş)...

                SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı-davacı kadının reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen erkeğin boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2016 (Çrş)...

                  Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Bu nedenle, bozmadan sonra, bozma dışına çıkılarak davacı kadın ve ortak çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün sadece bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HMK m. 438/7)....

                    UYAP Entegrasyonu