Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından iştirak nafakalarının miktarları ve ortak çocuk Durmuş Ali'nin velâyeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle ortak çocuk ... yönünden verilen velâyet hükmünün Dairemizin 12.11.2020 tarih ve 2020/5057 E. ve 2020/5692 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinin anlaşılmasına göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 20.02.2020 tarihli ikinci hüküm "bozma öncesi verilen kararda boşanma davasının kabulü, ortak çocuklar ... ve ...'...

    Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 28.11.2017 tarihli bozma ilamı ile tamamen ortadan kalktığından mahkemece boşanma davaları hakkında yeniden hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla erkeğin birleşen boşanma davası yönünden yapılan incelemede, toplanan delillerle davacı-davalı kadının eşyalarını almak için ortak konuta geldiğinde, eşine hakaret ettiği, eşine ... atıp eşinin göğsünü yumrukladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır....

      İstinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacı-karşı davalı erkeğin ortak çocuk lehine hükmolunan nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu konuda yeniden eda hükmü oluşturulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, bölge adliye mahkemesince tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği halde reddedilen istinaf talepleri hakkında ret kararı ile yetinilecek yerde "Boşanma, tazminat talepleri, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri" hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK 370/2)....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2019 tarihli ve 2018/380 Esas, 2019/773 Karar sayılı kararıyla; tarafların daha önce aralarında görülen ve retle sonuçlanan boşanma davasından sonra evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı, üç yıldan fazla sürenin geçtiği, davacı-karşı davalının boşanma davasının yasal koşullarının oluştuğu, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde davacı-karşı davalı erkek eşin eşi ve ortak çocukla ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, eve geç ve alkollü geldiği, taraflar arasında daha önce görülen tedbir nafakasına göre de, eşini aldattığını ve aldatacağını söyleyerek güven sarsıcı olaylarının olduğu, böylece davalı-karşı davacının boşanma davasında evlilik birliğinin sarsıldığının ispatlandığı, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde velâyetinin...

          CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ile; kadın tarafından daha önce açılan boşanma davasının, kadının davasını ispatlayamaması nedeni ile reddedildiğini, bu nedenle kadının reddedilen davadaki iddialarına yeniden dayanamayacağını, dava dilekçesinde yer alan iddiaların bir çoğunun daha önceki iddiaları ile aynı olduğunu, yeni boşanma sebebi yaratmak için ortaya sadakatsizlik iddiasını attığını, kadının evden ayrıldığını, çocukları görmeye gelmediğini, aramadığını, çocuklarının annelerini görmek istemediğini, kadının erkeğe hakaret ve tehdit içeren söylemlerde bulunduğunu ve saygısız davrandığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, davacının sair taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi SAYISI : 2018/454 E., 2021/593 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının karşı ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve asıl davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davacı-davalının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, bu sebeple reddinin doğru olduğu, boşanma davası açılması ile birlikte taraflar ayrı yaşama hakkını elde ettiğinden, davalı-davacı kadın ve kadın yanında bulunan ortak çocuklara tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak tedbir nafakası takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamından ortak çocuk ......

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile hükmedilen nafakalar ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

                  DAVA Davacı-karşı davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe sevgi ve saygı göstermediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, basit olaylardan kavga çıkardığını, hiçbir şeyden memnun olmadığını, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğa ve kadına hakaret ettiğini, kadını ve yakınlarını tehdit ettiğini, ailesini ortak konuta kabul etmediğini, onlarla görüşmekten kaçındığını, kadına ilgi göstermediğini, toplum içine girmek istemediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sürekli telefonla vakit geçirdiğini, sosyal medyadan başka erkekler ile yazıştığını, ortak çocuğun öğretmeni ile mesajlarını erkeğin görmesi üzerine kadının ortak konutu terk ettiğini, aynı gece müşterek konutu terk ettiğini, belirterek 4721 sayılı Türk MEdeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî...

                    Açıklanan nedenlerle, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde, mahkemece kendisini vekil ile temsil ettirdiği gerekçe gösterilerek davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 11.09.2018 tarihli ilamı ile kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamaz. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen kadın ve ortak çocuk yararına verilen tedbir nafakası bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde kadın ve ortak çocuk yararına yeniden tedbir nafakasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu