WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 2003 tarihinden beri evli olduklarını, bu evlilikten 2012 doğumlu İlkay Yılmaz ve Sonay Yılmaz isimli ikiz çocuklarının olduğunu, davalının aşırı sinirli bir yapıya sahip olması nedeniyle davacıya sürekli sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, evlilil birliği boyunca davacıya sürekli hakarette bulunduğunu, tarafların boşanmaları ile müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocuklar için 750 şer TL den toplamda 1500 TL nafaka ödenmesini,davacı için 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece erkeğin boşanma davasının kadının kusurunun ispatlanamadığı, taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, ancak birliği sarsacak nitelikte olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, ortak çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş ve bu karar 05.06.2013 tarihinde kesinleşmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...dava TMK'nin 166/son maddesi uyarınca açılmış ortak hayatın yeniden kurulamaması nedenine dayalı boşanma davası olup, tüm dosya kapsamına göre; davacı koca tarafından Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2012/93 esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının yapılan yargılaması davanın reddine karar verildiği mahkeme hükmünün 16/11/2013 tarihinde kesinleştiği,boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tarafların evlilik birliğini sürdürmek üzere bir araya gelmedikleri,dava tarihi itibariyle fiili ayrılığı üç yılı aşkın bir zamadır devam ettiği anlaşılmakla tarafların TMK nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Mehmet Atıf'a aylık 700 TL, ortak çocuk Hatice'ye 600 TL iştirak nafakasına..." karar verilmiştir....

    Somut olayda, erkeğe ait müşterek evin daha önce kadın ve ortak çocuklara tahsis edildiği, ne var ki, toplanan delillerden davalı-davacı kadın ve ortak çocukların doğalgazın kesik olması sebebiyle kışın evde kalmadıkları, erkeğin ise yaşamanı idame ettirecek başka bir konutu olmadığı, bu sebeple TMK 169. madde uyarınca verilen tahsis kararının kaldırılarak müşterek evin erkeğe tahsisinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; TMK'nın 197. maddesine göre; “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

    Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl içinde tarafların biraraya gelmedikleri ortak hayatın yeniden kurulamadığı tartışmasızdır. Reddedilen boşanma davasında "davacı ağır kusurlu" kabul edilmiştir. Fiili ayrılık süresi içinde davalı-davacının herhangi bir kusuru ispatlanamadığına göre, kesin hükme aykırı olarak boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, davalı-karşı davacı(nın) ortak kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı, karşılık davası ile "daha önce hükmedilmiş olan nafakanın artırılmasını" talep etmiştir. Daha önce davalı lehine hükmedilmiş nafaka, reddedilen boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen, dava süresince geçerli olan tedbir nafakası olup, bağımsız bir nafaka davasında tayin edilen bir nafaka değildir. Önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkmıştır....

      DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 05/06/2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden çocukları olmadığını, müvekkilinin 54 yaşında olduğunu, ilk eşi vefat ettikten sonra on yıla yakın bir süre geçtiğini, hayatını artık yalnız geçiremeyen müvekkilinin evlenmeye karar verdiğini, davalının da daha önce bir başkası ile evlendiğini yaklaşık olarak bir iki yıl evli kaldıktan sonra boşandığını, aracılar vasıtası ile tarafların tanışıp evlendiklerini, müvekkilinin evinin olduğu yerden yol için kamulaştırmad geçtiğini, davalının kamulaştırma sonucu ödenecek para ile kendisine bir daire alınmasını istediğini, müvekkilin de ev alamayacığını, ayrıca üç çocuğunun olduğunu, çocuklarının ihtiyaçlarını karşıladığını beyan etmesi üzerine davalının müvekkili ile ilgilenmemeye başladığını, ev yıkılırsa...

      Ancak, inceleme tarihi itibariyle tarafların ortak çocuğu Gülce'nin yaşı dikkate alındığında, davalı baba ile ortak çocuk arasında, babalık duygularının tatmini de dikkate alınarak yaz tatillerinde ve hafta sonlarında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, ortak çocuk ile davalı baba arasında yaz tatillerinde ve hafta sonlarında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; ortak çocuk ... yararına tedbir nafakası takdir edilmemesi, kadına ait araca ilişkin maddi tazminat talebi ile manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velayet ve ihtiyati tedbir kararına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm diğer...

          Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının ve manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmaması ve ortak mallara ilişkin talebin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde ortak malların hissesine düşen yarısının olmazsa 5000 TL. talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı kadının bu talebi boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminatlar için vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Kocanın karşılık davası hakkında hüküm kurulmaması doğru değildir. Ancak bu husus temyiz konusu yapılmadığından bozma nedeni sayılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu