TMK’ nun 166/1. ve 2. maddesinde; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s. TMK’ nun 166/1. maddesi ile ilgili boşanma davasında sadece evlilik birliğini temelinden sarsan bir olayın varlığını kanıtlamak yeterli değildir. Bir de bu olayın davacı için ortak hayatı çekilmez hale koyması, ortak hayatın katlanılmaz, tahammül edilmez hale gelmesi gerekmektedir. Olayların oluşunda davalı ya tam kusurlu ya da eşit kusurlu olmalıdır. Kusurun tümü davacıda ise birliğin çekilmez hal almasına rağmen boşanmaya karar verilemez....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tarafların karşılıklı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı ve miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2019/52 ESAS - 2019/494 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hukuki sebebine dayalıdır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki anlaşmalı boşanma koşulları oluşmadan davalının, davayı kabulü hukuki sonuç doğurmaz (TMK. 184/3). Türk Medeni kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/177 Esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açıldığını, 15/01/2015 tarihinde davanın reddine karar verildiğini, kararın 21/04/2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmeden itibaren taraflar arasındaki şiddetli geçimsizliğin devam ettiğini, müvekkilinin mahkemenin boşanma davasının red olmasından sonraki evrede davalı eş ile birlikte bir hayat sürmediğini, bu sebeplere bakıldığında taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulamadığını, boşanma davasını açtıkları tarihten bu yana geçen 3.5 yıllık zamandan beri ortak hayat yeniden kurulamadığı için, fiilen sona eren bu evliliğin hukuken de sona erdirme zaruretinin doğduğunu belirterek, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
esas alınmamış olup sonuç olarak k.davalı erkeğin evlilik birliğinin temelindensarsılmasına neden olacak ve bu nedenle boşanma kararı verilebilecek boyutta kusurunun varlığı kanıtlanamadığından karşı davanın reddine " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma Taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yerel Mahkeme kararında, “evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu aşamadan sonra karşı davacıdan ortak hayatın sürdürülmesinin istenemeyeceği kanaatine varıldığı" belirtilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....