KARŞI DAVA; Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;Dava dilekçesindeki beyanların yalan olduğunu, davacının babasının vefati üzerine 2010 yılında davalı eşini Almanya'da bırakarak Tükiyeye döndüğünü, evlilik birliğinin kocaya yüklediği vecibeleri yerine getirmeden Türkiyede kendince bir hayat sürmeye başladığını, bu nedenle ağır kusurlu tarafın davacı olduğunu ve boşanma davası açmaya hakkı olmadığını, davacının yeni bir birliktelik ve evlilik yapma hazırlığında olduğunu, açıklanan nedenlerle fazalaya ilişkin ve sair tüm dava talep hakları ve beyan hakkı saklı kalmak kaydıyla davacının davasının reddine, karşı davanın kabulüne ve evlilik birliğinin sarsılması, müşterek hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı için aylık 5.000,00 TL tedbir kararın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 250.000,00 TL maddi 250.000,00 manevi tazminatın davacıdan yasal faizi ile alınarak müvekkiline verilmesine...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...
İradi olmayan davranışlar ve olaylar da, evlilik birliğini ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsabilir. Bu bakımdan işin esası incelenmelidir. Davanın kesin hüküm sebebiyle usulden reddi doğru bulunmamıştır. Açıklanan sebeple sayın çoğunluğun onama kararına iştirak edemiyoruz. 29.9.2015...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası olup, mahkemece; "...eldeki davanın davacısı erkek eş tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının, davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı kadının ise kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedildiği, bu davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı kadına bir kusur yüklenemeyeceği, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığının ispatlanamadığı ve kişinin kendi...
BİRLEŞEN DAVA:Birleşen dosya davacısı vekilinin sunmuş olduğu 04/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2018/207 Esas sayılı dosyası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının derdest olduğunu, her iki davanın taraflar ve konusunun aynı olduğunu, bağlantılı olan her iki dosyanın da birleştirilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK'nun 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Taraflar arasında dosya kapsamına yansıyan delillerden, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, davacı kocanın müşterek konutlarının alt katında ikamet eden ailesinin ve özellikle de dedesinin ve annesinin evliliklerine müdahale etmesine izin verip evlilik birliğinde kendi ailesini ön plana çıkararak evlilik birliğinin mutluluğunu ve huzurunu sağlamak için yeterli özeni göstermediği, yine davalı kadına karşı birden fazla davalı tanığının beyanı ile desteklendiği üzere bir kez şiddet içerikli incitici davranışta bulunduğu, bu sebeple davacı kocanın ağır ve tek kusurlu eylemi dolayısıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın taraflar için çekilmez hale geldiği, açıklanan nedenlerle davacı koca tarafından davalı kadın aleyhine açılan boşanma davasının reddine, davalı lehine davanın 09/09/2020 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı ile hükmedilen...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup, taraflar arasında TMK.nun 166/3 maddesi şartlarının oluşmamasına, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi yapılamayacağına göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi'nin 28/01/2021 tarihli 2019/6604 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı karşı davalı tarafın 11/12/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 4 aylık evli olduklarını, bir birilerini tanımadan evlendiklerini, geçinemediklerini, 2 aydır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....